Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sümeyya Badur

Sümeyya Badur
@sbadur
Sıkı Okur
Açılmayan bir kitap gibiyim. Küskün ve biçâre.
Lisans
13 Eylül 2001
189 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
112 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Thomas Mann’ın 1919 yılında yayımlanan ve otobiyografik öğeler barındıran anlatısı, Mann ailesiyle yaşamış av köpeği kırması Bauschan ve sahibi ekseninde temellenir. Köpeğin ismi Bauschan. Kendisi kısa tüylü Alman bir av köpeğidir. Bauschan’ın vücut yapısında avcı ve lider kimliği son derece baskındır. Kitapta köpeğin özelliğinden detaylıca bahsedilmektedir ve sahibiyle nasıl tanıştıkları anlatılmaktadır. Anastasia sayesinde Bauschan sahibiyle tanışır. Anastasia köpeği ve alacağı kişinin her iki tarafın yani tanıdığı kadarıyla birbirlerine bağlanacağını ve bir daha ayrılmayacağını düşünmüş. Öylede olmuştur. Bauschan’ın antipati duyduğu üç tür insan vardır: polisler, keşişler ve baca temizleyicileri. Bunlara hiç tahammül edemez ve evin önünden geçtiklerinde ya da herhangi başka bir yerde rastlandığında öfkeli bir havlamayla üzlerine saldırır.(s.35) Bauschan’ın sahibi, Bauschan’ın yüz ifadelerini, bütün hareketlerini keyifli bir empatiyle anlayabiliyor. İlerleyen sayfalarda Bauschan hastalanıyor. Sahibi onu kliniğe götürüyor burada on dört gün kadarıyla kalması gerektiğini söylüyorlar. Sahini bu süre zarfında Bauschan’ı ziyarete geliyor ve onun muayenesinden sonra alıp eve götürüyor. Bauschan iyileştikten sonra av maceraları başlıyor. Kitapta insan üzerinden değilde daha çok köpeği Bauschan üzerinden anlatım yapılmıştır. Birbirlerine bağlılıkları, sadakatları ele alınıyor. Bir hayvana bağlılığın, sevmenin, onunla vakit geçirip ilgilenmenin ne demek olduğunu onlarla yaşamayı istemeyenlerin pek sempati duyacağı bir kitap değil. İyi okumalar.
Efendi ile Köpeği
Efendi ile KöpeğiThomas Mann · Can Yayınları · 2018309 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Efendi ile Köpeği
Efendi ile KöpeğiThomas Mann
6.8/10 · 309 okunma
Çok fazla beklemiştir; beklemenin nasıl bir işkence olabileceğini bilirsiniz! Hayatı beklemekten, bir sonraki açık hava yürüyüşünü beklemekten ibarettir ve bu bekleyiş, bir önceki yürüyüşün yorgunluğunu atar atmaz başlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Önünde uzanan güne güçlü bir güvenle bakar ve yine de ona başlayıp başlamama konusunda keyifli bir tereddüt yaşarsın; rüya ile başlamakta olan gün arasındaki sıra dışı, üzerinde hak iddia edilmeyen, dertsiz tasasız, göstermiş olduğun ahlaklı davranışların ödülü olan bir zaman diliminin efendisi olursun. İstikrarlı, basit, derli toplu ve rahatça kendi içine dönmüş bir hayat yanılsaması, tamamen kendi kendine ait olma yanılsaması seni mutlu eder; çünkü insan o anki ruh halini - bu ruh hali ister neşeli olsun ister karmaşık, ister huzurlu olsun ister tutkulu - hayatının gerçek, kendine özgü ve sabit ruh hali sayma, özellikle de her mutlu tesadüfi hayalinde hemen güzel bir kural ve bozulmaz bir âdet haline getirme eğilimindedir; oysa ki gerçekte hazırlıksız ve ahlaken kıtı kıtına yaşamaya mahkûmdur.
496 syf.
·
Puan vermedi
·
56 günde okudu
Lizbon’da muhasebe yardımcılığı pozisyonunda çalışan Bernardo Soares, rastlantısal izlenimlerinde kurgusal otobiyografisini, yaşamsız tarihini aktarıyor. Aslında kitap onun itiraflarından oluşuyor. Ve bu itiraflarda hiçbir şey söylenmemişse eğer, bu belki de söylenecek bir şey olmadığındandır. Yaşamının büyük bir bölümünü kiralık odasıyla kasvetli işyeri arasında geçirir. Sessiz odasında, eskiden beri olduğu ve gelecekte de olacağı gibi yalnızlık, iç sıkışıklığını ve kederle yazar. “Yaşamak ölmek anlamına gelir çünkü yaşadığımız her gün yaşamdan bir gün eksilir. Rüyalarda yaşarız, olanaksız ormanlarda dolaşan gölgeleriz. Buradaki ağaçlar evlerdir, adetlerdir, fikirlerdir, ideallerdir ve felsefelerdir. Tanrı’yı hiç bulmadan, var olup olmadığını hiç bilmeden! Bir dünyadan diğerine, bir bedenden diğerine geçerek, yanılsamalarla şımartılarak, hatalarla okşanarak… Gerçeğe hiç ulaşmadan, hiç dinlenmeden! Tanrı’yla hiç birleşmeden! Hiçbir zaman tam huzurlu olmadan, onun ipucuyla ve onu arzulayarak!(syf.167)” Bu kitap her yönden analiz edilen ve araştırılan ruhun tek bir halidir. Bu kitap hiç var olmamış bir adamın otobiyografisidir.(syf.482)
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa · Ayrıntı Yayınları · 202310,5bin okunma
Reklam
496 syf.
·
Puan vermedi
·
56 günde okudu
Huzursuzluğun Kitabı
Huzursuzluğun KitabıFernando Pessoa
8.6/10 · 10,5bin okunma
Yaşayan, değiştiği için yaşıyordur; değişir çünkü gelip geçer; gelip geçtiği için de ölür. Yaşayan, sürekli başka bir şeye dönüşür, sürekli kendini inkâr eder, yaşamdan kaçınır. Yaşam bir aradır, bağlantıdır, ilişkidir. Bu ilişki geçen ve geçecek olan arasındadır, ölüm ve ölüm arasındaki bir ölü aradır.
Sayfa 422Kitabı okudu
Olduğumuz ve yaşadığımız şey ölümdür. Ölü doğarız, ölü var oluruz ve ölüme girdiğimizde zaten ölüyüzdür.
Sayfa 422Kitabı okudu
Her şeyi düş olarak görme yeteneğiyle, yaşamdaki her şey size daha fazla acı verir…
Sayfa 411Kitabı okudu
Hayatınızı yaşayın. Onun tarafından yaşanmayın. Doğru ya da yanlış, mutlu ya da hüzünlü, kendiniz olun. Bunu ancak düş görerek gerçekleştirebilirsiniz çünkü gerçek yaşamınız, insan yaşamınız size değil, başkalarına aittir. Yaşamınızı düşlerinizle değiştirin, yalnızca mükemmel düş görmeye odaklanın. Gerçek yaşamınızın tüm eylemlerinde, doğumdan ölüme kadar, eylem yapmadınız, yaptırıldınız, yaşamadınız yalnızca yaşatıldınız.
Sayfa 411Kitabı okudu
Reklam
Bana ait olan sonbahar kaybetmiş olduğumdur.
Sayfa 279Kitabı okudu
Yeni duygular elde etmenin tek yolu, yeni bir ruh inşa etmek. Onları yeni bir biçimde hissetmeden yeni şeyler hissetmeye çalışmak yararsız ve ruhunuzu değiştirmeden yeni şeyler hissedemezsiniz. Varlıklar onları hissettiğimiz gibidir bunu bilmeden ne kadar zamandır biliyorsun ve yeni şeyler olabilmesi için tek yol yeni şeyler hissetmektir yani varlıkları, hissetme biçimimizde bir yenilik olmalıdır.
Sayfa 263Kitabı okudu
Mükemmel olmayan insanca olandır çünkü insan mükemmel değildir.
Sayfa 255Kitabı okudu
Yaşadığımız yerde olanlar içimizde olur. Gördüklerimizde yok olanlar içimizde yok olur. Eğer gittiğini görürsek, giden her şey bizden alınmış olur.
Sayfa 250Kitabı okudu
Çoğu insan kurmaca ve yabancı bir yaşamı öylesine yaşar. Oscar Wilde “Çoğu insan başka insandır” demiş ve doğru söylemiş. Bazıları istemedikleri şeyler peşinde koşarak yaşamlarını tüketir. Kimisi istedikleri ama işlerine yaramayacak şeylerin peşinden gider. Diğerleri de kendilerini kaybeder…
Sayfa 249Kitabı okudu
879 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.