Gerçekten bir Ege çocuğu olarak romanda konu edilen dönemi yaşamış anne ve babamdan duyduklarımla da harmanladığım zaman son zamanda okumaktan büyük keyif aldığım bir eser çıkmış ortaya. Altınyeleklioğlu'nun dilini seviyorum.
Çok fazla tasvir ve derin detaylar. Zaman zaman konudan uzaklaşmama rağmen yine de sıkılmadan okudum. İlginç bir konu, her şey kitabın son elli sayfasında olup bitiyor. Baştan sona alıp sürüklemedi. Yine de okunur...
Yaşamımızın içinden karakterler. Hepsinin ayrı bir hikayesi var, insanlara bakışı derinleştiren bir kitap. Merak, üzüntü, öfke hepsi bir arada bir resmi geçit izledim sanki.
Dönem açısından bilgilenmeme yardımı oldu. Kafası karışmış bir ittihatçının kendini sorgulamaktan bile korkuyor olduğunu hissettim. Aşk mı idealler mi? hangisi?