Korkmaya hakları yoktu; çünkü yalnız sokaklar değil, bütün kasaba, bütün memleket sahipsizdi, sahibini yitirmiş, kimin sahip çıkacağı, nasıl bir sahibin çıkacağı bilinmiyordu.
Cephede bir ordu ölümle pençeleşirken burada ve elbette buralarda, yalnız Akşehir'de değil, bütün memlekette bir şeyler "Ufak tefek bir şeyler" olmuştu.
Salih ve binlerce Salih sınırlarda kol, bacak bırakır, meslek, zenaat bırakırken Niko ve Nikolar usta olmuş, dükkânlar açmış, bahçeler satın almışlardı... Ve bir şeyler "Ufak tefek bir şeyler" olmuştu. Salih'in ağası ve Salihlerin, Salihlerin, Salihlerin, binlerce Salih'in ağası, babası Çanakkale içinde vurulurken, yâd ellerde kalırken, Niko'nun ve Nikoların ağası yaman bir aşçı, yaman birer tüccar olmuştu. Haydi bu bir şey değildi. Ama ya şu olan "Ufak tefek şeyler?"
Haydutu yalnız Allah'ın ateşine bırakma. Yalnız bedduana sığınıp onun sana saldırmasını, tıpkı komşun gibi eli kolu bağlı bekleme. Komşunla birleş. Belki ona gelen belâ seni bir sonraki sıraya koymuştur.
Arkadaşlar merhabalar. Uzun zamandır bu listeyi yapmak istiyordum, ancak laptopun anakartını bombardımanlara tuttuğum için kullanılabilir bir aygıt bulmak zor oldu.
Çenem düşmeden konuya geçeyim. Öncelikle Manga nedir? Manga aslında Man ve Ga kelimelerinden oluşan ayrıca bir kelimedir. Anlamı ise "Rastgele Çizim"dir. Japonlara özgüdür.