Ben sensiz olanlara seni aratıyorum,
Ben sensiz kalanlara seni yaratıyorum,
Seni saklayacağım, seni yazıp-andıkça
Kendimi çoğaltıyor, seni kuşatıyorum.Unutturmayacağım, seni yaşatacağım,
Kendimi çoğalttıkça, seni kuşatacağım,
Her zamanda, her yerde sen bende yaşadıkça...
Sen evreninde sana seni aratacağım.
can ruhuma küs kaldı
kan başı boş dolanıyor damarlarımda
sıcak gülüşlerim kutuplarda üşüyor
boşuna çırpınıyor kanatsız güvercinlerim
başım gövdeme ağır
kulağım dudaklarıma sağır
kelimelerim hepsine dargın
Merdüm-i dideme bilmem ne füsun etti felek
Giryemi füzun eşkımı hun etti felek
Şirler pençe-i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek
Yorgun gözümün halkalarında
Güller gibi fecr oldu nümayan,
Güller gibi... sonsuz, iri güller
Güller ki kamıştan daha nalan;
Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar
Tekrarını ömrün eder ilân.
Kuşlar mıdır onlar ki her akşam
Alemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir sırma kemerdir suya baksam;
Üstümde sema kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
Hod-nümâlık eylemiş âyîne-veş dil-dâre su
Mübtelâ ondan berî emvâc-ı hârhâre su
"Sevgiliye bir ayna gibi kendini aksettirmiş, ondan beri gönül üzüntüsünün dalgalarına mübtelâdır su."
Fakat ölümlü varlıklara, geçici güzelliklere karşı aşk derecesine olan meyil, kalbin gevşekliğinden, düşüncenin noksanlığından ileri geldiği için kötüdür.