Bir kadın aşkımı paylaşırsa,
şiirim onuncu katma değecek eşmerkezli göklerin;
bir kadın omuz silkerse aşkıma,
ezgiler yaratacağım hüznümden,
zamanın içinde yankılanan koca bir nehir.
Kendimi unutarak yaşayacağım.
Ne güzel bir meşguliyet seni sevmek,
Sabah erkenden uyanıp gözlerimi ufka dikmek,
Hangi gülü kokladığını bulmaktan yana bir gün geçirmek,
Ve gül bahçelerinde seni bir çiçek misali koklayarak bilmek.
Ne güzel bir meşguliyet seni sevmek,
Issızlığından koparıp öğlen güneşini kalbime gömecek,
Ve ardından sessizliğimi üsteleyecek bir feryat duymak.
Akşamları hasretinden yok olmaya yüz tutmuşken ruhum,
Bu feryadı bir daha senin sessizliğinden işitmek...
Hanımefendi ben de şiir yazarım; hem de çok özel duygularla, çok özel birine.
"her şey bana yabancı, her şey, bana ait bir insan yok, bu yarayı kapatacak bir yer yok. burada ne yapıyorum, bu hareketler, bu gülüşler ne anlama geliyor? buralı değilim - başka bir yerden de değilim. Yüreğimin hiçbir destek bulamadığı bu yerde dünya bilinmeyen bir görüntüden başka bir şey değil. Yabancı, kim bu sözcüğün anlamını bilebilir..."
"Mükemmel değil, merhametli çocuklar yetiştirin.Karıncaları ezmeyen, ağaç dallarını kırmayan, çiçekleri ezip geçmeyen, sevgiyi hissetmeyi ve hissettirmeyi bilen çocuklar."