Öğrencilerini “hiçbir şey bilmeyen kişiler” olarak gören öğretmen, öğrencilerin zihnine sürekli malumat tıkıştırmaya çalışır. Diğer taraftan, öğrencileri “farklı bilgiler arasında sentez yapma ve yeni bilgi üretme potansiyeline doğuştan sahip kişiler” olarak gören öğretmen ise bilgiyi etkileşim ve deneyimlerle oluşturmaya çalışır.