Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

seygulden

Saadet, kapılarında ejderhaların beklediği masallardaki saraylara benzer. Bu sarayları ele geçirmek için mücadele etmek gerekir.
Reklam
Çünkü gözler kördür. Yüreğinle araman gerekir.
"Senin oradaki insanlar, " dedi Küçük Prens. "Tek bir bahçede beş bin gül yetiştirmelerine rağmen bütün bu güllerin arasında aradıklarını bulmaktan acizdirler. " "Oysa aradıkları şey tek bir gülde veya bir damla suda bile gizli olabilir. "

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"İnsanlar, " dedi Küçük Prens. "Trenlere doluşurlar ama ne aradıklarını bilmezler. Onun için de hiç durmadan koşar, heyecanlanır, mekik dokurlar. " Sonra ekledi: "Değmez."
Gülünü bu denli önemli kılan şey, onun için harcadığın zamandır.
Reklam
Eğer biri milyonlarca, milyonlarca yıldızın yalnızca bir tanesinde olan, eşsiz çiçeği seviyorsa, bu onun yıldızlara baktığında mutlu olması için yeterlidir.
Durumun hiçbir zaman daha iyi ya da daha kötü olmadığını ve böyle sürüp gideceğini söylüyordu. Benjamin'e göre, açlık, zorluk ve hayal kırıklığı hayatın değişmez yasalarıydı.
Sayfa 130Kitabı okudu
Hayır, şiir ve deha yaşamakla da kalmıyor, hüküm sürüyor, kötülüklerin gücünü azaltıyor. Onların ilahi etkisi her yere yayılmasa şimdi cehennemde olurdunuz, kendi alçaklığınızın cehenneminde.
Sayfa 444Kitabı okudu
Neyse ki ruhun bir tercümanı vardır, gözler çoğu zaman farkına varmadan da olsa dürüst bir tercüman olur ruha.
Sayfa 382Kitabı okudu
İnsanın sükûnetle yetinmesi gerektiğini söylemek boşunadır. İnsan aslında hareket hâlinde olmalıdır ve onu bulamazsa kendisi yaratmalıdır.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Sıkıntılar içimi karartırken yaşamın coşkusu onu canlandırırdı ve hepsinden öte hiç bitmeyen bir hikaye dinlerdim, hayal gücümün yarattığı ve sürekli anlatıp durduğu, gerçek varlığımda arzuladığım, ancak sahip olamadığım olaylarla yaşamla, ateşle ve duyguyla hayat bulan bir hikâye.
Sayfa 136Kitabı okudu
Hayat bana düşmanlık besleyip yapılan hataları kaydederek harcanamayacak kadar kısa geliyor.
Nefretin üstesinden şiddetle gelinmez, intikam da yarayı iyileştirmez.
Sinağrit Baba onları kurtarmanın bu kadar kolay olduğunu biliyordu ama bildiği bir şey daha vardı, o da ister su, ister kara, ister hava, ister boşluk, ister hayvan, ister nebat âleminde olsun bir kişinin aklıyla hiçbir şey halledilemeyeceğini bilmesiydi.
Kim bilir güzellik dediğimiz garip, müdafaası müşkül, çoğu zaman haksız şey belki sesimizde, belki kokumuzda, belki ellerimizin sıcaklığında ve titreyişindedir.
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.