Şu an yaşıyorum ve önemli olan bu.
Hayat geçici. Her zaman,herkes için.
Benim işim,ölene kadar yaşamak.
Benim işim,bedenimle barışmak,onu her şeyiyle sevmek.Böylelikle, temelim sabit olduğunda elimi güçlü ve cömert bir biçimde uzatabilirim.
Hayatın geçici olduğu bilgisine kendimi alıştırmak istiyorum. Sonra da bu bilginin ışığında nasıl yaşamam gerektiğini öğrenmek istiyorum. Şu an nasıl yaşanacağını...
Schopenhauer'ın tutkulu aşkı, insanı kör eden güneş ışığıyla kıyasladığı bir lafı vardır.Yaşamın ileriki yıllarında bu ışık azalınca onun yüzünden daha önce göremediğiniz muhteşem bir yıldızlı gökyüzü belirmeye başlar.
Derken elli yıllık terapistlik deneyimimde dinlediğim büyük sırları düşündüm ve anladım ki 'bir' olmayı ne kadar istesek de aramızda her zaman bir mesafe kalıyor.