Nermin Yıldırım'ın kalemi ile ilk tanıştığım kitabı oldu. Çok da memnun oldum tanıştığıma. Kitap yolculuğu boyunca kelime hazineme yeni cevherler ekledim sayesinde. Akıcı anlatımı ile sürükleyip götüren bir roman.
Başkahraman Adalet, ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrenince düşüyor ilk günahının peşine. Yılmadan koşuyor aradığının peşinden. Koşmak zorunda çünkü onun da peşini bırakmayan bir suçluluk illeti var.
"Suçluluk illeti,işlediğim suçlardan çok daha fazla zorlaştırdı hayatımı. Çünkü suç saklansada suçluluk kalır."diyor.
Yoldaşı Hülya ile yollarda geçiyor vakti. Aralarında geçen konuşmalardan elbet kendimize pay biçtiğimiz noktalar oluyor.
Adalet,her şeyi gören hatta fazlasıyla gören ve farkında olan biri. Bunu da şöyle açıklıyor:" Ama bu kadar çok görmek güzel değil bazen. Her şeyi görmek istemez kimse."
Evet çok görüyoruz,ama müdahale ediyor muyuz?Sesimizi duyuruyor muyuz? Birinin hayatına dokunabiliyor muyuz ? Şüpheli. Kaçıyoruz. Ve dediği gibi kaçtığımız ne varsa yakalanırız. En çok da insanlara.
Bulunduğun anın icinde kalarak, yanında olanların sevdiklerinin kıymetini bilerek ,görüp bildiklerimize duyarsız kalmadan yaşayabilmek mühim mesele.