Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyyar Toner

Seyyar Toner
@seyyar_toner
6 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Dost ve düşmanlarınızın sizin hakkında iyi konuşmaları çok iyidir. Ama hiç konuşmamalarındansa kötü söz etmeleri daha iyidir.
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
Kendini düşünen, kibirli ve kendine hayran kişiler pek ender olarak büyük lider olurlar. Büyük komutanlar asla kendilerini fazla ciddiye almazlar. Akıllı bir komutan uyum sağlar, ödün vermez.
Sayfa 130Kitabı okudu
"Yarın Yeni Bir Gündür!"
Savaşta ya da barışta yenilirseniz bunu inkar etmeye kalkışmayın. Yenilgiyi derhal kabullenin ve hasmınızın kazancını en aza indirerek amacınıza geri dönün. Kişisel kayıplarla birlikte gelen cesaret kırıklığı, kendinize verdiğiniz değer ve kararlılığınızı yitirmeniz olası duygulardır. Yeniden toparlanabilmek için bu dönemi atlatmak zorunda olduğunuzu bilin. Kötü anlarınızın üzerinde fazla durmayın, çünkü bunlar sonsuza dek duygularınıza hükmederler.
Sayfa 107Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“AETIUS: Düşmanlarınızı akıllıca seçin”
Sizinle hemfikir duruma getiremeyeceğiniz kişilerle duygusal enerjinizi boşuna harcamayın. Tüm hasımlarınızı düşman görmeyin. Ne kadar büyük ya da küçük olursa olsun, düşmanınızın gücünü hafife almayın.
Akıllı olun ve kendi kaviminizdeki Brütüs'ü tanıyın. Sezar Brütüs'e gösterdiği hak edilmedik hoşgörüyü hayatıyla ödedi.
Reklam
Bir Hun’u kendisinden daha azını gerçekleştirdiği zaman asla ödüllendirmeyin. Yoksa doğru hareketi ödüllendirirken sizin içteniğinizden kuşkuya düşecek ve daha da kötüsü sizin onaylamadığınız hareketlerde de ödül bekleyecektir. Hunlarınızı doğru yaptıkları her iş için de ödüllendirmeyin. Yoksa yokluğunuzda iş yapmayacaklar ya da ödül alacaklarından emin olmadan harekete geçmeyeceklerdir.
Dedemin Mezar Taşını Okumayamıyorum (!) Osmanlıca bir lisan değil, bir bürokratik jargondur. Çok hoş bir bürokratik dil olduğu kesindir. Bütün imparatorlukların böyle bir jargonu vardır. Sokaktaki insanın bilmeyeceği veya herhangi bir okumuşun yazamayacağı şekilde yazar ve konuşurlar. “Harf devrimi yaptık, Osmanlıcayı öldürdük” gibi sloganların anlamı yoktur. Çünkü bunlar zaten çok kimsenin bilemeyeceği, kullanamayacağı bir jargondu. ... Latin harflerini sadece Türkçenin imlasına ve ses uyumuna uygun olduğu için benimsedik; yoksa bazılarının ifade ettiği gibi bir medeniyet değişimi ve savaşı değildir. Alfabe ile milliyetçilik olmaz. Zaten bu alfabenin sahibi olan eski Romalılar da artık yaşamıyor.
Sayfa 355Kitabı okudu
Harf İnkılabı: Araf harflerinin ıslahı veya tamamen değiştirilmesi konusundaki tartışmaların Türkiye tarihinde bürokratik örgütler ve eğitim alanlarındaki reform denemeleri kadar eski olduğunu ve onlarla at başı gittiğini belirtmeliyiz. ... 18. asır sonunda Hatice Sultan ve ressam Melling’in Latin harfleriyle Türkçe mektuplaştığı biliniyor. Bazı Avrupalı yazarların Türkçe öğretmek için kaleme aldığı Latin harfli Türkçe kitaplar da vardır. Latin harflerinin kendini gizleyen bir taraftarı da Sultan II. Abdülhamid’dir. Ona göre, “Halkımızın büyük cehaletine sebep, okuma yazma öğrenimindeki güçlüktür. Bu güçlüğün nedeni ise harflerimizdir.” Sultan Abdülhamid “Belki bu işi kolaylaştırmak için Latin alfabesini kabul etmek yerinde olur” demektedir. Hakanın tersine, bu konuda inandığını cesaretle savunanlar da vardır. Manastır vilayetinin Görice sancağında Kur’an-ı Kerim ve Ulum-ı Dinîye muallimi olan Hafız Ali Efendi, Latin harflerine taraftar olduğu için işinden atılmıştır. Ancak Manastır Valisi Ali Münif Paşa’nın ricasıyla 4 Kasım 1327 (17 Kasım 1911) tarihinde yeniden işe alınmıştır. ... 1926’da Bakü’de toplanan Türkoloji Kongresi’nde Bekir Çobanzâde, Hasan Sabri Ayvazof, Ağamalioğlu Latin harflerinin kabulünü savundular ve bir alfabe projesi önerdiler. Özetle, bu harf değişikliği meselesi öyle bir günde ortaya çıkmış bir şey değildir, bir ihtiyaçtır ve mazisi vardır.
Sayfa 349Kitabı okudu
Bu toplumda Atatürk’ü zihinlerden silmeye çalışmak bir lükstür, lüzumsuz çabadır. Yanlış tanıtmaya çalışmak da, amatör tarihçilerin işi olsa bile, gülünçtür. Onun için girişilecek en önemli iş Nutuk’u, Atatürk’ün söylev ve demeçlerini ve maalesef büyük kısmı ortalarda olmayan CHP grup toplantı zabıtları gibi belgeleri derleyip okumaktır.
Sayfa 321Kitabı okudu
Reklam
Özel Hayat ve Tarihçilik: Tarih sadece bir bilim olmayıp Droysen’in tabiriyle “bilimin çok üstündedir.” ... Bugün son derece bilgisiz insanlar Atatürk üzerine konuşuyor ancak bu ne tarihçilik ne de başka bir tür metindir. Bizim ülkemizde sağcısı da solcusu da araştırmadan yaratmaya meraklıdır. ... Atatürk’le ilgili böyle yalan yanlış portre çizen iki tip var, her ikisi de bu yöntemi meslek edinen yazarlardır. Biri oturuyor, bunları idare ediyor. O idare eden önemli bir misyon sahibi, belirli gruplar adına konuşuyor; birileri de bunları yayımlıyor. Böylelikle tarihî kişilik yıpratılmaya çalışılıyor. Bunun arkasında sadece bir inanç ya da bir ideoloji kaygısı yok. Bu aynı zamanda bir bölünme, bir çatışma ortamı yaratma girişimidir. ... Kahramanlarını itibarsızlaştıran toplumlara Avrupa’da da, dünyada da tahammül etmezler.
Sayfa 306Kitabı okudu
Türklük Türkiye'nin en mühim zenginliği Türklüktür. Bu, kasaba hamaseti değildir. Türklük tarih içerisinde göçebe dönemlerden beri dayanmayı, teşkilatlanmayı ve şartlara göre değişimi bilen bir sistemdir. Bütün tarihin getirdiği ayrılıklara, kesintiye rağmen gerçekten Çin sınırlarından Tuna’ya kadar bir araya gelebilecek bir kültürel camia yaratmıştır, bir varlıktır... Türk dünyası bir şekilde her zaman için vardır. ... Bugün “Türkiyeli” diye ortaya atılan tabir gülünçtür. Bu Türkiyelilik lafı belirsiz, dil ve kimlik iddiaları açısından tutarsız bir terimdir.
Sayfa 294Kitabı okudu