Simge
@simkskn
İnsan Kaynakları Yönetimi
Antalya
Edirne, 18 Aralık 1995
352 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
KÜÇÜK BİR TEORİ
İnsanlar bir günün renklerini sadece başlangıcında ve bitişinde izler, ama bence bir günün her birinin farklı anlarla geçip giden çok çeşitli tonlar barındırdığı gayet açık.
Tek bir saat içinde binlerce farklı renk olabilir.
Bulutumsu maviler, mat sarılar. Çamurlu karanlıklar.
Ben kendi işimde onlara özellikle dikkat ederim.
Oysa her şeyin bir şekli vardır. Karanlık, belki de hayatın bir anında kendinizi maskesiz gördüğünüzde hep olduğu gibi aslında hep kristal berraklığındadır.
İhtiyaçlar sesin vites kutusudur. İhtiyaçlar yaklaşımınızı değiştirir,ses tonunuzu daha tiz,daha sempatik hale getirir.
Sayfa 175Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Özgür dünyada kontrol edemediğin şeyler olacak.
Sayfa 164Kitabı okudu
Çoğu insan sessizliği doldurmak için konuşur ve verdikleri hasarın farkında bile olmazlar.
Sayfa 63Kitabı okudu
en kuvvetli dürtüsü okumaktı zaten. Dünyasını genişletiyordu okumak.
Sayfa 59Kitabı okudu
anılarımın gerçekler tarafından düzeltilmesi gerekir ve gerçekler de insanın üzerinden neyin etki bıraktığıyla, bunca yıl sonra zihninde nelerin kaldığıyla, silinen geçmişin beni ele geçirip bırakmayan imgeleriyle ilgilenmez.
Sayfa 50Kitabı okudu
Bazı insanlar için gerçeklik fazla ince. Bazı insanlar için ışık diğer tarafa kolayca geçiyor, belli türde insanlar için...
Sayfa 36Kitabı okudu
Uzun bir hayat sürmeyi planlamıyorum. Kısa bir hayat olması şart değil. Hiç planım yok. Öyle planlamış olsanız da olmasanız da var olmayı sürdürüyorsunuz.,ta ki artık var olmayana dek,o zaman da planlarınızın anlamı kalmıyor zaten.
Ama planım olmaması pişmanlığım olmadığı anlamına gelmiyor.
Sayfa 18Kitabı okudu
En yargıladığımız insanın dahi inandıklarına bir an olsun inansak, aynen onun gibi davranırız. İnançlarımız ne ise oyuz çünkü. Mesele şu ki,zihnin elinde neye inandığımızdan habersiz savrulup duruyoruz.
Komik tabi ya insanın hali! Koca kainat dönüyor,her an işlemekte. Ve sen buradan bir noktaya bakıp yok arkadaş,bu böyle olmamalıydı, ben haklıyım filan. Sana mı soracak dünya? Oldu diyor,çoktan oldu,n'aber?
Zihnin,üretilmiş bir geçmiş yorumunun gardiyanıdır. Ve ancak bu hapisten çıkabilirsen 'Şimdi'de kendini yaşayabilme şansın olur. Gerçek özgürlüğün, zihinden özgürleşmenin tanımı da budur.
Acı gelir,acıdan kaçmaya çalışır ve yine başa döneriz. Dünya ne zaman isteklerimize uymasa,acı kendini göstermeye başlar ve zihnimiz de dengeyi sağlamak için hemen hikayelerini atar ortaya. Bu an ile yüzleşmeyelim diye yazar da yazar.
"Hayırlı ve hayırsız düşünceler var. Bir düşünce, o düşünceye inanmayı seçtiğimde oluşumu yükseltiyorsa; yani huzurlu, neşeli, doygun, sevgi dolu hissetmemi, kısaca Can evimde olmamı destekliyorsa, o bir hayırlı düşüncedir.
Beni negatif duygulara sürükleyen ve dolayısıyla halimi yani oluşumu olumsuz etkileyen her düşünce ise hayırsız bir düşüncedir. Düşünceleri ayrıştırırken bu değerlendirmeyi kullan, yoksa doğruymuş yanlışmış, boş işler bunlar. Bir düşünce bana ne yapıyor? Bu mühim! "
Zihnimin kakafonisini daha da etkisiz hale getirebilmek için öğrendiklerimi sesli biçimde tekrarlıyorum:
"Merkezimizden ya da bir başka deyişle gerçeğimizden kaydığımız zaman başvurulacak yol haritası:
1 ) Zihni izlemeye geç. Gerçeğin ve zihnin ayrılsın.
Ok, bunu yaptık ve yapıyoruz.
2) Sorumluluk al. Gerçeğe odaklan: Ben sorumluyum. Ben bana hayırlı olmayan düşüncelere inandım. Ben .sorumluyum.
Bu bölüm çok önemli. Sorumluluk alıp gerçeğe gelmezsen, hemen bayrağı ele geçirmezsen, zihin toksin düşünceleri salmaya aynen bıraktığı yerden devam ediyor. Ve sen de kazanmış olduğun avantajı kaybedip, o düşüncelerin etkisinde dengeni kaybediyorsun. Tek yapman gereken öncelikle gerçeğe gelmek. Sorumluluk aldığında zaten gerçektesin. Çünkü gerçekte, neyi deneyimlemiş olursan ol, sorumlu sadece sensin."