" Böylece kendiyle birlikte birçok insanı ve hayat görüşlerini özetlemiş oldu. İşini iyi yapan, iyi yaparken çok sıkılan, ama yine de belirlenmiş hedeflere ulaşmadan hayatını değiştirmeyi düşünmeyen insan. "
" Ne güzel yerdi bu Bandırma, anasını bellediler şimdi. Ağaçlar vardı sahilde, az oturmadık altlarında. Sovyet anıtmezarları gibi olmuş şimdi kordon boyu, meydan. Her yer taş, beton. Herkes böyle patır patır ölüp giderken hiçbir şey eskiden olduğu gibi kalmıyordu elbette. "
Sarıyaz, Karayarısı kitaplarından sonra okuduğum 3.kitabı oldu yazarın.
Başlayan, başlayamayan, biten, bitmiş varsayılan durumları anlatan öyküler...
Diğerlerinde de söylediğim gibi ortak paydamız Bandırma...
Onunla yeniden gezmeyi, eski Bandırmada neler yaşadığını okumayı seviyorum.
Bana anılarımı hatırlatıyor, orda geçen senelerimi hiç unutmadım, unutmam.
Hatırlatmak bir bakıma özletmek gibi yani...
Benim hikayem " vakitlice gelmeyen çiş " oldu.