Sanma gönül dinlenir,
Ufukta gün batınca.
Bunalırım kederle
Gece gelip çatınca.
Bakışlarım puslanır,
Gönül dağım sislenir,
Göz pınarım ıslanır
Sevgi kuşu ötünce.
Sevgi yaman bir gerçek,
Yâr uzakta bir çiçek.
Sevgim sürüp gidecek
Ta dirliğim bitince.
Bir güzeli özleyiş…
İşte en güzel deyiş!
Ömür tüket, gönül deş
Sevgi seni unutunca.
Yâri her bir anışım
Bir ölümdür tanışım!
Belki diner yanışım
Son uykuya yatınca…
Belki diner yanışım
Son uykuya yatınca…Kitabı okudu
Sormama izin verme
Neden geç kaldın diye
Susar sek içerim sensizliği
Vakit zaten geç
Geç kalmışlıklardan hüzün çağırma
Baharın açtıramadığı son çiçek dökülmeye razıyken
Küller savrulmaya niyetliyken
Kahırlara bir de söz ekleme
Menzil yönüne muhtaçken
El ayak çekilirken
Zihin tarumarla savaşta iken
Salma yeni bir endişe..
Beni bir de kendinden etme..
17/3/2024
Pınar PEKĞÖZ
“Anılar, dedi ihtiyar, anılar..
Bugün,
Anılar düş değeri kazanıyor.
Bugün hava güzel..💛
Anılar, diyor arka koltukta bir adam,
Bugün anılar nasıl da düş değeri kazanıyor!
Ertelenemez artık Ağustos duygusu;
Son pişmanlık, inanın, fazla çiçek!...”🌼
Uyanır yaşam, utanır ölüm!...
Ve kalbi çatlar beton duvarların
Çiçek çiçek olur Kasım'ın yüzü...
Ve benim içime koşar gökyüzü
Ve benim içimde bir Ege coşar
Masmavi...
Ah güzel İzmir!
Ah gavur İzmir!
Aynı dilde kekemeyiz seninle
İçimizde aşk olmasa, biz bu derdi çekemeyiz seninle...
" Her zerre sızından öperim İzmir!"
Serkan Uçar
( 02.11.2020 tarihinde İzmir depremi için yazılmış bir şiir.)
#izmirdepremi
Enkazın altından çıkan son cana kadar hepimiz enkaz altındayız.
Hem geçmiş dönem hemde şimdiki zamanı farklı karakter ile harmanlayıp anlatılmasını çok beğendim. İki dönemin de birbirleri ile bağlantılı olması ve olayların hiç sıkmadan ilerlemiş olması okurken büyük keyif almamı sağladı diyebilirim.
1940 yılında evin tek çocuğu olan Flora anne ve babasının işlettiği fırında onlara yardım ediyor bir taraftan
Güzel kadın Didem Madak, bu isim geçince aklımdan ne geçireceğimi bilemiyorum son kitabını da okudum ve ayrılık vakti... Hani şey... İlk aşkınızı yaşarsınız ve biter ya öyle buruk bir his var içimde tuhafım çok tuhaf...
Aslında o bizi çoktan bırakıp gitti 2011 yılında henüz 41 yaşındayken aslında çok yaşayacağı anılar vardı, daha fazla anı
Kader cellâdına
Sessiz uzat boynunu;
Acıma ne kendine, ne de gelecek günlerine
Yalnız bir düşünceye yum gözlerini
Son darbe inmeden evvel, en son anda
Bir çiçek, bir kuş, bir tebessüm ol;
Düşüncen kurtarsın seni senden,
Bil! Biraz sonra
Ebediyen senindir
Senden uzak olan her şey…
#okudumbitti
68 IQ ile hayatına devam eden Charlie, zekâ seviyesini arttıracak deneysel ameliyatın gerçekleştirilmesi için biçilmiş kaftandır. Çünkü sadece Algernon adındaki fare üzerinde denenmiş bu ameliyatın Charlie'ye etkileri üzerine düşünüp endişelenecek bir yakını yoktur. Ve ailesinin kendisini terk etme nedeninin düşük zekâsı olduğunu bilen Charlie" nin tek amacı ailesinin karşısına zeki bir adam olarak çıkmaktır. Ailesi dahil kimsenin 32 yaşındaki bu çocuğa inancı kalmamışken, o kendinden ümidi hiç kesmez. Hayattan tek beklentisi " akıllı olmaktır."
.
Kitap Charlie' nin kaleme aldığı "ilerneme rapurlarından" oluşuyor. Ameliyat etkisini göstermeye başlayınca Charlie' nin diğer insanlar gibi olacağı az bir zamanı kalır.
Bu deney , son derece önemli bir buluş olarak görülüyordu, ta ki Algernon'da ani bir gerileme baş gösterene kadar. Acaba aynı gerileme Charlie' de de olacak mı? "Ben yanlış birşey yapmadım. Ben kör doğmuş ama ışığı görmesine izin verilmiş bir insanım. Bu günah olamaz."
.
Yazım ve mantık yanlışları ile başlayıp zamanla kusursuz hâle gelen raporlar şöyle son bulur: "lütfen eğer vaktiniz olursa Algernonun arka bahçedeki mezarına çiçek koyun olurmu" .
Öyle naif öyle güzel bir kitap ki okumadan geçmeyin
Okuyun ki Algernon' un mezarı çiçeksiz kalmasın
.
.
#algernonaçiçekler #kitap ##kitapalıntıları #book #books #danielkeyes