Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hangi türden olursa olsun korku zihni karartır, saptırır, kargaşa ve nevrotik haller doğurur."
"Deneyimleri önleyemezsiniz. Eğer deneyimi önler ya da ona direnirseniz çevrenize bir duvar örersiniz, kendinizi tecrit edersiniz; çoğu insanın yaptığı da budur."
Reklam
"İnsanın içinde bütün dünya vardır ve eğer nasıl bakman ve öğrenmen gerektiğini bilirsen, kapı orada ve anahtar elindedir. Yeryüzünde senden başka hiç kimse ne sana o anahtarı verebilir ne de o kapıyı açabilir."
"Zihin açgözlü olmazsa, hiçbir yapı seni açgözlü yapamaz."
"Bilgisayarlar gayet bilgili. Bilgililiğin zekayla hiçbir ilgisi yoktur."
Reklam
Türkiye'de popüler müzik türleri ile ilgili objektif yayınlar yapmaya çalışan akademisyenlere en sık sorulan soru, bu tür müzikleri gerçekten sevip sevmedikleridir. Halbuki sosyolojik çalışmalar, sosyologların kişisel beğenilerini ve estetik yargılarını ifade ettikleri bir yer değildir. Bir sosyolog dinlemeye katlanamadığı bir müziği ciddiyetle analiz edebilir, hayranları için ne ifade ettiğini başarıyla kavrayabilir, hitap ettiği kitlenin beklenti ve ihtiyaçlarına cevap vermekteki başarısını takdir edebilir. Buna karşılık, aynı sosyolog hayranlıkla dinlediği bir müziğin bir statü sembolü ve sembolik iktidar aracı olarak nasıl kullanıldığını ifşa eden yayınlar da yapabilir.
"Manipüle etmek aslında ikna etmekle aynı kefeye konulur. Fakat bunun doğru olmadığı bir gerçektir. İkna etmenin mantığında karşı tarafın düşünceleri dikkate alınır. Onun bir birey olduğu benimsenir. Kişilik sınırlarını ihlal etmeden bir konu hakkında ortak fikir edinmek hedeflenir. Manipülasyonda ise karşı tarafın düşünceleri önemsenmez."
Sayfa 75 - Giz KitapKitabı okuyor
1923'teki Musa Süreyya Bey'e göre, Türkler evrensel medeniyete Şark müziğinin kendine özgü renklerini katacak, böylelikle müziğimiz evrensel bir rol oynayarak kriz içindeki Batı müziğine de yeni bir soluk getirecekti. Aynı Musa Süreyya Bey, bir iki yıl sonra "Türk musikisi yoktur." diyecek ve onun yazısını takiben Türk müziği aleyhine son derece sert bir basın kampanyası başlayacaktı. Öyle ki bu kampanya sırasında "Şark musikisi veya Türk musikisi namıyla bir şeyin" olmadığı, bu musikinin "ibtidai insanların, Afrika vahşilerinin (!) nağmesi" olarak nefret edilmeyi hak ettiği, "mutfak paçavrasından başka bir şey" olmadığı, "otomobil devrinde bir kağnı arabası"na benzeyen bu müziği "başı ağrımadan dinleyenlerin kafasının balkabağından yapılmış olması" gerektiği gibi hakaretamiz görüşler gazete sayfalarını doldurdu.
"Sadeliği barındırmayan zenginliğin olduğu yerde her türlü şiddet ve ahlakla bağdaşmayan lüks de olur; bunların yaşandığı bir toplum elbette bozulmuş ve ahlakını yitirmiş bir toplumdur."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.