Leylâ beyaz saten robu içinde bir iri manolyayı andırıyordu. Genç adam bu hareketsiz ve ıslak şeyi kavrayıp parçalamak ve sonra suyunu damla damla akıtıncaya kadar avcunun içinde sıkmak, sıkmak istedi. Bilmiyordu, acaba kanının da derisi gibi hususi kokusu, bir hususi tadı var mıdır? Ve tırnaklarının ucu avucunun içine batıyordu.