Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lucretius
Başımızı kaldırıp gece gögüne baktığımız ve açıklanamaz bir şekilde hislenip sayısız yıldıza hayran kaldığımızda gördüğümüz şey,tanrıların bir eseri veya kendi fani dünyamızdan ayrı billur bir alem değildi. Gördüğümüz şey, bizim de bir parçası olduğumuz ve bizimle aynı malzemelerden yapılan maddi dünyanın devamıydı. "Günümüzü aydınlatan güneşe kadar hiçbir şey ebedî değildi. Ancak atomlar ölümsüzdü."
Lucretius
"Evrenin esası bu olduğuna göre " "Dünya ve içindekilerin merkezı bir yeri olduğunu düşünmenin, insanları hayvanlardan ayrı bir yere koymanın bir alemi yok . Tanrılara rüşvet vermenin veya onları hoşnut etmenin bir umudu yok . Dinsel taasubun ,nefsi inkar eden çileciliğe çağrı yapmanın yeri yok. Sınırsız iktidar ve kusursuz güvenliğin hayalini kurmanın bir gerekçesi yok. Ülkeleri ele geçirmek için savaşmanın veya egoyu tatmin etmenin bir mantığı yok. Doğaya karşı zafer kazanmanın imkanı yok. Şekil ve suretlerin durmadan oluşu ,yok oluşu ve tekrar oluşundan kurtuluş yoktur."
Reklam
Lucretius
"Insanların yapabilecekleri ve yapmalari gereken şey " "Korkularını yenmek ,kendilerinin ve karşılarına çıkan her şeyin geçici olduğu gerçeğini kabullenmek ve dünyanın güzelliğini ve zevkini bağrına basmaktır "
Shakespeare/stephen greenblatt
""Arafın icadı pek ilginç " (Vicdandir o vicdan )
Rönesans
Sanat eserlerinde daha belirgin olmakla birlikte, dünyayı algılayış ve yaşayış tarzındaki değişim yanlızca estetikle sınırlı değildi. Kopernik 'le Vesalius,Giardano Bruno'yla William Harvey ,Hobbes 'la Spinoza'nin entellektüel cesaretleri de aynı değişimle açıklanabilir. Bu dönüşüm ani ve toptan olmadı; melekler ,iblisler ve soyut nedenlerle meşgul olmaktan uzaklaşıp dikkati bu dünyaya ait şeylere vermek ,insanların öbür şeylerle aynı maddeden meydana geldiğini ve doğal düzenin bir parçası olduğunu anlamak Tanrının kıskançlıkla korunan sırlarına tecavüz edildiği korkusunu yaşamadan deneyler yapmak , otoriteyi sorgulayıp aktarilagelmis öğretileri kafa tutmak ,hazzın peşine düşüp acıdan kacinmayi mesrulastirmak, içinde yaşadığımız başka dünyaların da olduğunu hayal etmek ,Güneşin sonsuz evrendeki yıldızlardan yalnızca biri olduğu fikrine sarılmak ,ölüm sonrası ödül ve cezalara gerek görmeden ahlaklı yaşamak ruhun yok oluşunu urpertisizce dusunebilmek yavaş yavaş mümkün oldu. KISACASI ,şair Auden 'in ""ölümlü âlemi yeterli bulmak " dediği şey, asla kolay olmamakla birlikte ,mümkün hale geldi.
yunan _roma
Günlük yaşamın hay huyundan çekilmek demek ,inziva hücresine kapanmak değil , ahpaplarla bahçede sakince bir kaç kelam demekti. "Insanlar " der Aristoteles "sosyal hayvanlardir"
Reklam
yunan -roma
Gokgurultusu depremlerin ,güneşin ve ay tutulmasının nedeni nedir ?bunlar bazılarımızın ileri sürdüğü gibi tanrilardan gelen işaretler midir ?Yoksa kökleri doğa da midir ?Içinde yaşadığımız dünyayı nasıl anlayabiliriz ?hayatımızda hangi amaçları gutmeliyiz? Insan hayatını iktidar sahibi olmaya adamasi anlamlimidir ? Iyi ve kötü nasıl tanımlanır ? Öldüğümüzde bize ne olur ???????
yunan -roma
"Tam Ciceroyla Marcus Aurelyus arasindaki dönemde,tanrıların varlığının sona erdiği ve Hz İsa 'nın henüz gelmediği ,insanın yanlız kaldığı; tarihte eşine benzerine rastlanmayan bir dönem vardır " Gustave Flaubert ..
yunan - roma
""Başka şeylere karşı emin olmak mümkündür, ama konu ölüm olunca biz insanlar hepimiz sursuz bir şehirde yaşıyoruz "" Epikuros ..
Floransa. .
"Altın, gümüş, mücevherat, erguvan rengi giysiler ,mermer konutlar, bakımlı arazileri, dindar resimler ,koşum takımları süslü atlar ve buna benzer şeyler kararsız ve sığ bir zevk verir; kitaplarsa insanin iliklerine kadar işler. Onlar bizimle konuşur, bize danışır ve canlı, yoğun bir mahremiyetle birer parçamız olurlar ""
Sayfa 107Kitabı okudu
301 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.