İlk kez bir Müjde Aklanoğlu kitabını 1-2 günde bitirmedim. Elime alınca neden bilmem içimi bir his kapladı. Bu kitap yeri gelip canımı yakıp beni darmaduman edecek yeri gelip kahkahalarımı tutmak için kendimi umarsızca sıkacakmışım gibi geldi. Bu yüzden yavaş yavaş belki bazı sayfaları 2 3 kez içime sindire sindire okudum. İşde bu yüzden nerdeyse 5 günde bitirdim…
Ah Cem “KADERİMDE SAKLISIN, ALIN YAZIMSIM” diyerek bizim hırçın delimizi çok sevdin hem de hiç farkına varmadan. Farkına vardığında ise ne beklediğin tepkiyi aldın, nede Ecem yıllardır duymayı beklediği o güzel sözlere dilediği gibi sevinebildi… Aşk kanatır, Aşk acıtır…
Çocuk olmadan büyüyen, kanadı kırık yaralı bir kartal, suskun bir prensmiş aslında bizim deli fişek oğlan. Geçmişten gelen gizli kalan ve sürekli kanayan derin yaraları varmış. Sevginin gerekli değil de gereksinim olduğunu öğrenen Cem, sana çok kızdım yeri geldi epeyce de sövdüm ama, iş de o amalar yok mu amalar benim elimi ayağımı bağladı be bizim oğlan…
İmtihanın adı Aşk olunca, onu kandıracak şeytanın adı da kibir olur ve aşk ile kibri karıştıran insanoğlunun sonu yalnızlık olur demiş sevgili Müjdemiz…Bakalım bu büyük aşkın sonu ne olacak. Bizleri serinin son kitabı ECEM de neler bekliyor. Son olarak özlem bu hayatta en hızlı en çabuk kavuşma aracı daha henüz onu geçebilecek bir şey olmadı. Umuyorum ki son seri de çabucak kavuşursunuz iki deli…