Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rumeysa

Samimi bir niyet, sıradan rutin işleri ibadete çevirir. Mü’min yerken, içerken, eğlenirken, gülerken Allah’ın rızası dışına çıkmadığı müddetçe sevap kazanmaya devam eder. Akşam uyumaya hazırlanırken bile ‘Rabbim, vermiş olduğun bedeni yarın senin huzurunda kulluğa hazırlıyorum.’ der. Uykusu ibadete dönüşür.
Sayfa 38 - TahlilKitabı okuyor
Reklam
Mü’min, kelime-i tevhid sözünün sadece kelimelerden bir araya gelmediğinin idrakinde bir kuldur.
Sayfa 28 - TahlilKitabı okuyor
İman sahibi mü’min; potansiyelini, duygularını, vicdanını, isteklerini ve bakış açısını üzerinde yaşadığı yeryüzüyle daraltmaz. Bilir ki iman etmiş olduğu Rabbinin ona layık gördüğü yer cennettir.
Sayfa 20 - TahlilKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mü’min; insan olarak yaratılmış, insani zafiyetlerle donatılmış ve kul olma becerisiyle kabiliyetli kılınmıştır.
Sayfa 15 - TahlilKitabı okuyor
“Kendimi düzeltirsem yeryüzü bir yanlıştan kurtulacak” şuuru içinde ‘emrolunduğunuz gibi’ dosdoğru olmak derdiyle yaşarsak, işte o zaman gerçekten bir şey yapmış olacağız.
Reklam
İnsanlar uzaktayken elden bir şey gelmez deyip trajediye gözlerini kapatırlar ancak korktuklarını bahane ederek yanlarında olan olaylara da yaklaşmazlar. İnsanların geneli hissederler ama harekete geçmezler. Acıyı paylaştıklarını söylerler ama hızlıca unutuverirler. Benim anladığım kadarıyla bunların hiçbiri hakikat değildi. Ben böyle bir hayat sürmek istemedim.
Sayfa 240Kitabı okudu
Kitaplar farklıydı. Çünkü kitaplarda boş yer çoktur. Hem kelimeler arasında hem de satırlar arasında boşluklar vardır. Bunların içerisine gidip oturabilir, aralarında yürüyebilir ya da boşluklarına düşüncelerimi bile yazabilirim.
Sanki kaybolmuş bir ay gibiydim. Gezegenim büyük bir felakette yok olmuş ama buna rağmen geride kalan boş uzayda dar dairelerle yörünge çizmeye devam eden ve yer çekimi kanununu yok sayan bir ay.
Sayfa 165 - EpsilonKitabı okudu
Ey ‘Kaç kişiye yakamdaki gülü seyrettirebiliyorum’un çetelesini tutan kalbim; ‘kaç kişi benim yüzümden gül koklamaz oldu’nun muhesebesini yapma vakti gelmedi mi?
Sayfa 139Kitabı okudu
Âriflerden bir zât, “nasılsınız?” diye sorulunca, “daha belli değil,” dermiş, “sıratı geçince belli olacak.” Âh bir anlasak... İşlerimiz iyiyse, bugün iyi olduğumuzu zannediyoruz, oysa bugün iyi işler yaparsak ‘o gün’ iyi olacağız.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Kalbimizin bir tablosu yapılacak olsa, varlığıyla bizi iyi, yokluğuyla kötü eden şeyler, kullanılacak yegâne renk, şekil ve fırça darbeleri olmayacak mıydı?
Sayfa 131Kitabı okudu
Biz Barış Abi’den ‘Yaz Dostum’ dinleyip, Viyana önlerindeki yiğitlerin hüznünü telvesinden seyredeceğimiz bir kahveyi, zaman bize emanettir şuurlu bir mahcubiyetle yudumlarken kapitalizm kendiliğinden kahrolacak!
Sayfa 122Kitabı okudu
Dünya bir çarşı. Sermayemiz ömrümüz. Güneş altında eriyen buzlar gibi geçiyor günler. Ömrü verip bir şeyi almaya geldik buraya. Zaman geçiyor, sermaye tükeniyor ama elde avuçta bir şey yok. Buyrun size hüsran! Asr suresi, işte bu hüsrandan kurtuluşun reçetesi.
Sayfa 101Kitabı okudu
Din, özellikle de hadis-i şerif konusunda ileri geri konuşan birtakım zevâtı görünce kendi kendime diyorum ki; “Bu ülkede bir konu hakkında hiçbir şey bilmemek için, o konuda ihtisas yapmak yeter, başkaca bir çabaya gerek yok!”
Dil ile olanın taklidi kolaydır, hal ile olanın taklidi dile gelesi değil. Dilini lâl, halini kâl eyle.
Duam kabul olmadı diye mahzun olma, dua edebilenlerden olduğun için memnun ol. Lütuf, el açıp istediğin şeyin sana ihsan edilmesi deği; bilakis el açıp isteyebilenlerden olmanın sana ihsan edilmesidir. Birinde istediğin halde sana verilmeyen var, diğerinde sen henüz istemeden sana ihsan edilen...İstediğini vermeyen kudret, sana istemeyi vermiş, daha ne gam?
Reklam
Bundandır alıp verdiğimiz her nefeste kalbimizin Allah demeyişine kahrolmayışımız. Bizden işlerimizi ibadet gibi yapmamız istenirken, bizim ibadetlerimizi yaparken kalbimizde işlerimizin atması bundandır.
Anne, bir önceki akşam arabayı neşeyle süren Anne’le aynı kişi değildi. Genç kızlık sayfası görünmeyen bir parmak tarafından çevrilmişti ve kadınlık sayfası tüm cazibesi, gizemi, acıları ve mutluluklarıyla önünde uzanıyordu.
Sayfa 360Kitabı okudu
“Bir insanı diğer insana yaklaştıran şeylerden biri de onun hayallerini bilmektir.”
Sayfa 123Kitabı okudu
Cenâb-ı Mevlânâ kuddise sırruhu ne güzel söylemiş: - “İnleyen dolap gibi gözü yaşlı ol ki, can meydanında yeşillikler bitsin...” Tevhidin şeydâ bülbülü olan Cenâb- ı Bilal radıyallahu anh böylece hürriyetine kavuşmuş oldu...
“Her şey akıldır” paradigması artık değişti. Değişime ayak uydur, duygusal okuryazar ol.
Bir çocuğun hayatında ne kadar az oyuncak varsa o kadar renkli bir hayal gücü vardır.
Reklam
“Bilmek hiçbir şey değildir, yapmak her şeydir.”