İnsanlar sosyal yaratıklardır ve duygusal bulaşıcı hastalıklara karşı çok savunmasızdırlar. Eğitim,mantık ve zekâ genellikle ortak fikrin gücüyle boy ölçüşemez.
Söylenmesine bile gerek yok ama bir çocuğu yere bastırıp duymak istediklerinizi söyletene dek canını acıtmak, asla sevgi bağları oluşturmaz, onu sadece korku aracılığıyla itaatkâr olmaya zorlar.
Sonuç olarak elde edebileceğimiz en güçlü ödüller, sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz kişilerin ilgisi, onayı ve sevgisidir. Benzer şekilde deneyimlediğimiz en güçlü acı da bu ilginin, onayın ve sevginin yitirilmesidir.
Diğer insanlar, hakkınızda iyi veya kötü ne isterlerse düşünebilirler veya söyleyebilirler; sizin duygularınızı etkileyecek tek şey kendi düşüncelerinizdir.
"Peki, bu ülkede bir yurttaş hakkını nasıl arar?"
Kestirme ve net bir cevap verdi:
"Arayamaz! Otuz yıl karara bağlanamayan ve bu yüzden katillerin zamanaşımından yararlandığı davalar olduğunu biliyor musun?"