Sahte tesellilerde bulunamazdı. Sessizlik en azından dürüsttü.
Sayfa 219Kitabı okudu
"If Catherine had recognized a part of herself in Nina’s eyes, so, too, did Nina seem to recognize herself in Catherine’s. The silent sisterhood of victims. There are more of us than anyone will ever know."
-
"Eğer Catherine Nina'nın gözlerinde kendinden bir parça gördüyse, Nina da Catherine'in gözlerinde kendini görüyor gibiydi. Kurbanların sessiz kardeşliği. Kimsenin tahmin edemeyeceği kadar çoğuz."
Sayfa 160Kitabı okuyor
İçindeki acı, bütün hislerini köreltmişti.
Sayfa 199Kitabı okudu
Görünüşe bakılırsa bütün hayatı bir kestirmeler yığını haline gelmişti. Dondurulmuş yemekler, lavaboya yığılmış tabaklar, doğruca kurutucudan alınmış buruşuk giysiler.
Sayfa 181Kitabı okudu
Ama Dvorak'ın mantığı somutlara yönelirdi. Görebildiği, dokunabildiği ve koklayabildiği şeylerden bilgi alırdı. Bir kadavranın sırları, bıçakla kolayca öğrenilebilirdi; insan düşünceleri onun için bir gizemdi.
Sayfa 180Kitabı okudu
"In silence they faced each other in the gray light through the window, and he thought: No kiss, no embrace, could bring two people any closer than we are right now. The most intimate emotion two people can share is neither love nor desire but pain."
-
"Sessizlik içinde, pencereden gelen gri ışıkta birbirlerine baktılar ve o düşündü: Hiçbir öpücük, hiçbir kucaklaşma iki insanı şu anda olduğumuzdan daha fazla yakınlaştıramaz. İki insanın paylaşabileceği en mahrem duygu aşk ya da arzu değil, acıydı."
Sayfa 156Kitabı okuyor
Ben bir patoloğum. Canlı egolar yerine ölü bedenlerle uğraşmayı tercih ederim.
Sayfa 179Kitabı okudu
Yaşlanma sürecindeki değişiklikler hem genetikten hem de yaşam tarzından kaynaklanırdı. Altmış yaşında olduğu düşünülebilecek seksen yaşında kadınlar görmüştü. Yaşının iki katı gibi görünen otuz beş yaşında bir alkolik de görmüştü.
Sayfa 175Kitabı okudu
Ama hepimiz ölüme sandığımızdan daha yakınız...
Sayfa 172Kitabı okudu
Kendimi düşünmek zorundayım. Çünkü başka kimse düşünmez. Kimse düşünmedi.
Sayfa 146Kitabı okudu
Hangimiz aynaya bakıp da kendisine bakan yaşlı yüzün kendisi olduğunu kabul etmeye yanaşır?
Sayfa 125Kitabı okudu
Bazı insanlar kendi sağlıklarına dikkat etmiyordu. Bunun yerine enerjilerini hiçbir şey yapamayacakları konularla ilgili endişelenerek geçiriyorlardı.
Sayfa 91Kitabı okudu
Güç bağımsızlıktır. Bağımsızlık güçtür.
Sayfa 57Kitabı okudu
Herhangi birinden yardım isteyecek biri değildi. Başkalarına yardım etmekten de hoşlanmazdı; hatta kendi oğluna bile. Her zaman yardımların uzun vadede insanı sakatladığına inanmıştı ve kimseyi sakatlamak istemiyordu. Güç bağımsızlıktır. Bağımsızlık güçtür.
Sayfa 57Kitabı okudu
Sadece dişlerine bakarak bir hastanın sosyoekonomik statüsünü tahmin etmek mümkündü. Dolgular ve altın dişler, orta ya da daha üst sınıf anlamına geliyordu. Çürümüş dişler ve dişeti hastalıkları, boş banka hesabı ya da kişinin dişçilerden ölesiye korktuğu anlamına geliyordu.
Sayfa 69Kitabı okudu