Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uğur Korkmaz

Uğur Korkmaz
@tigris00uk
Yatırım ve yatırım danışmanlığı/Hedge Fon Yöneticisi
İktisat, siyaset bilimi kamu yönetimi, reklamcılık
46 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
503 syf.
8/10 puan verdi
·
90 günde okudu
Eleştirel kuram Frankfurt Okulu ile doğar ve temel tezleri Theodor W. Adorno ve Max Horkheimer tarafından yazılan Aydınlanmanın Diyalektiğinde geliştirilir. Bu metin 2. Dünya Savaşı ve özellikle Almanya’da Nasyonal Sosyalizmin ve Sovyetler Birliği’nde Stalinizmin yükselişi çevresindeki teknik, ekonomik, siyasal ve sosyal çalkantıların özel
Geleneksel ve Eleştirel Kuram
Geleneksel ve Eleştirel KuramMax Horkheimer · Yapı Kredi Yayınları · 200522 okunma
Reklam
503 syf.
8/10 puan verdi
·
90 günde okudu
Geleneksel ve Eleştirel Kuram
Geleneksel ve Eleştirel KuramMax Horkheimer
8.6/10 · 22 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
5 liralık banknot
Artık bu enflasyonist ortamda bana göre tedavülden kalkmasına az kaldı. Yada bunun dışında merkez bankası ile anlaşma sağlanırsa 5 liralar madeni paralar halinde devlete ait darphanelerde basılırsa ve eğer 200 TL' nin üstünde bir banknot çıkartıldığı takdirde reel piyasadaki fiyat istikrarını ve piyasa akışını bir nebze sağlamak için sirkilasyona büyük para yerine daha fazla küçük paralar sokulması lazım. Zaten sürekli uygulanan bir çözümdür aslında ama geçici kısa süreli, üretim ve yatırım olmadıktan sonra para basmakla bir yere kadar...
Şuan artan enflasyon oranlarından sonra bakır,nikel,çinko maddelerinin çoğunlukla kullanıldığı son bir yıldır ise daha ucuz alaşım madenler kullanılarak basım maliyeti düşürülen devlete ait darphaneler de basılan 1₺ ve diğer madenî paraların basım maliyeti kendi nominal değerini aştı. Bu durumla birlikte madenî paralar üzerinden elde edilen (senyoraj geliri) yok olmaya doğru gidiyor. Bu senyoraj gelirini bugünkü karşılıksız para sistemine uyarladığımızda doğal olarak kağıtlar madeni açıdan diğer bozuk paralar da kullanılan madenlerden daha değersiz olduğu için basım maliyeti de çok ucuzdur. Basitçe anlatmak gerekirse diyelim ki ben bir 100₺ bastım bunun basım maliyeti de 10 kr olsun geriye kalan 99₺.90kr ise benim hiçbir şey yapmadan emek sarf etmeden başkalarının emeğini çalmamdır. Kısacası yasalara uydurulmuş resmi kalpazanlık... Merkez bankalarına bağlı olarak her gün gördüğümüz kamu veya özel banka şubeleri tarafından belirlenen yüzdelik bir orana karşılık elinde bulundurulan nakitin çok daha fazlasını dijital bankacılık sistemininde olmayan paralarla kredi olarak veren (kaydi para sistemi) de denilen piyasada enflasyona sebep olan kısmi rezerv bankacılığı da işin ayrı boyutu...
Reklam
TL' nin Serüveni
2005 yılında paradan sıfırlar atıldığında toplam dolaşımdaki TL miktarı 326 milyar liraydı. Ayrıca bu durum sanılanın aksine eflansyona karşı hiçbir katkı sağlamamıştır. Sadece paraya görünümü açısından piyasada bir miktar itibar kazandırmıştır. 2021 yılına geldiğimizde toplam dolaşımdaki TL miktarı 10 katına ulaşarak 3.26 trilyon liraydı. 2023 son çeyreği itibariyle dolaşımdaki TL miktarı 10.83 trilyon liraya kadar çıktı.Yani son 2 senede 7.5 trilyon lira para basıldı ki bu yıllık üretimin çok fazla üstüne çıkarak, mevcut dolaşımdaki paranın 2 katı kadardı. 2024 yılında da bu durum hız kazanarak ve hedeflenen vergi ile geçen senenin yaklaşık 3 katı vergi toplanması hedeflenmektedir.
İnsan kimdir?
Gelip geçici olan şu hayatta; çoğu zaman küçük hesaplar peşinde koşan, dün ile yarın arasında gidip gelirken, bugünü yaşayamayan, hayatını çoğu zaman gaflet içinde sürdüren ve acizliğini kabul etmeyen aciz bir varlıktır.
Kentsel üretim koşullarının tehlikeli bir şekilde bir araya getirdiği işçilerin en küçük parçalarına dek bölünmesinin sürdürülmesi. Bu bir araya gelme olasılığının her biçimine karşı yürütülmesi gereken sürekli mücadele en uygun zeminini şehircilikte bulur. Sisteme dahil olmak, tecrit edilmiş bireylerin birlikte tecrit edilmiş bireyler olarak yeniden ele geçirilmelerini gerektirir: Fabrikalar ve kültür evleri, tatil köyleri ve "toplu konutlar" tecrit edilmiş bireyi aile yuvasına kadar izleyen bu sahte kolektiviteye hizmet etmek amacıyla özellikle düzenlenmiştir.
128 syf.
8/10 puan verdi
Dünden bugüne insanların fakirleştirilmesi
1913 FED'in kuruluşu ardından 2. dünya savaşı sonunda 1944 tarihinde imzalanan Bretton Woods anlaşması ile doların ortak rezerv para birimi haline getirilmesi ile 1 ons altın 35 dolara sabitlenmişken anlaşmaya dahil olan ilk 44 ülkenin verdiği altına karşılık aldığı dolar üzerinden yaklaşık 20 bin ton altına ulaşan FED'in fazladan para
Köleler ve Efendiler
Köleler ve EfendilerHamza Yardımcıoğlu · Şira Yayınları · 2017462 okunma
Uğur Korkmaz tekrar paylaştı.
208 syf.
7/10 puan verdi
Düşünmek zor bir sanattır. Bu yüzden çoğunluk sürüyü takip eder.
Yığın, toplum demek değildir. "yığın" otoriteye itaat ederek hareket eder. Toplum ise bireylerden oluşur. Sorgular ve örgütlenir. Kitlenize bakın anlarsınız yığın mıdır? toplum mudur? Bu durumun bireyden toplumsal zekaya psikolojik yansımasına baktığımızda ise bir birey hangi coğrafya da, nasıl bir aile, toplum, eğitim sistemi, sosyal çevre yapısı içerisinde doğar ve büyür ise dinî inancı, siyasi fikirleri hayata dair birçok fikir ve görüşleri ona göre şekil alır. İlerleyen zamanla birlikte birey bu öğrendiği bilgi ve fikirleri kendi düşünceleri ile özdeşleştirerek aşılması daha da zor dogmatik tabular hâline getirir. İşin asıl trajikomik olan yanı ise bireyin kendi sorgulayarak elde ettiği öz ve nesnel gerçek fikirlerinden ziyade önüne sunulan birçok farklı ideolojileri ve kalıplaşmış fikirleri artık kendi fikirleri zannetmesi ve bunu normalleştirerek hayatına devam etmesi bunun en acı örneğidir.
Kitleler Psikolojisi
Kitleler PsikolojisiGustave Le Bon · Say Yayınları · 20183,725 okunma
Reklam
773 syf.
7/10 puan verdi
Metafizik alanına da giren bu konunun ontoloji ile arasındaki ilişkiye baktığımızda: bireyin kendi bedensel varlığı dışında kendi iç dünyasına yönelerek kendi benliğini (tini) ruhsal varlığını bulmasıdır. Daha sonra ise kişinin bu durumu kozmik noktada birleştirerek herşeyi bir hiçten ibaret olarak görür. Gerçek varlık (tin)dedir. Tıpkı platon'un idealar dünyasında ki verilen (mağara allegorisi)de ki örnekteki gibi bedenimiz de gölgeler gibi bir yanılsamadan ibarettir. Gerçek benliğimizi (tin)i görebilmek için ise mağaranın dışındaki ışığı görmek lazım. Evrendeki canlı ve cansız herşey atom parçacıklarından meydana gelir. Daha derine indiğimizde ise atomlar da kuark denilen parçacıklardan ve bunların ise: bugün fizik bilimi ve alt bilim dalları olan kuantum ve mekanik fiziğinin ilgi alanına giren aslında herşeyin maddesel olarak en kökünde bir boşluğun olduğu ve maddeleri oluşturan temel noktaların ise titreşimler olduğu aynı zamanda metafizik alanına da giren ve bir diğer adıyla (morfik rezonans) olarak ta tanımlanan bu konuyu biraz daha açmak gerekirse örnek bir insan olarak ben ile cansız bir nesneyi birbirinden ayıran atomik yapımızın yanı sıra titreşim kat sayimizdir. Eğer ben o frekansı, titreşim kat sayısını bulduğum anda o nesne ile bağlantıya geçebilir veya başka bir şekile sokabilim. Ama en önemlisi o (tin)sel ruhsal bir varlık değildir. Bu durumda bugün metafizik ile pozitivist bilimi birbirinden ayıran en büyük sorulardan birini akla getiriyor. Akıl, bilinç maddeci yani bedenimize ait bir noktadan mı oluşur. Yoksa (tin)sel yani ruhsal beden dışı bir yapıdan mı oluşur?
Varlık ve Hiçlik
Varlık ve HiçlikJean-Paul Sartre · İthaki Yayınları · 2018885 okunma
294 syf.
6/10 puan verdi
Doğru düzgün ssci yayınları, makalesi olmayanların başımıza sözde hoca kesilmesi, hatta türkiye'deki üniversitelerin rektörlerinin bile % 70'inden fazlasının uluslararası alanda ne bir yayın ve makalesinin bulunması özellikle de son olarak barajın kalkması ile birlikte üniversiteler artık ayak altı yerler haline gelmiştir. Böylelikle alınan diplomaların çoğunun artık hiçbir niteliği kalmamıştır. Şuan ki duruma bakınca tuvalet kağıdı bile artık o diplomalardan değerli hâlde...
Üniversite ve Akademisyen
Üniversite ve AkademisyenAlican Kavas · Literatür Yayınları · 20212 okunma
115 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.