alacanım,
rahat et,
ben gölgene ilişeyim
her belanı ben göreyim
yüreğimi ihbar et,
bana bir uçurum ver,
gideyim
alacanım
indi mi göğsüne heves?
biliyorsun adımın kıblesini
bir meşhur hafızla, meşhur bir şehvet.
alacanım,
şuramda sinsi bir sızı
gel öldüğümü farz et
senden gelen her habere
canımdan uçurduğum şahin pençesinde kaldı bileğim, yazım, harflerim bir yanım onla uçtu,
sende kaldı,
ben bittim
alacanım,
indi mi göğsüne heves?