YouTube kitap kanalımda Mehmet Yılmaz'ın Yola Düşen Gölgeler kitabını önerdim: ytbe.one/o73ZS-Wrw04
Yanımızdan öylece geçip giden insanların yüzündeki yaşanmışlıkları görmeye kendi hayatımızı düşünmekten hiç fırsat bulabildik mi?
Mehmet Y. bu kadar ticari imkansızlık ve zor koşullar içinde kıvranan edebiyat
YouTube kitap kanalımda Mehmet Yılmaz'ın Tuna'nın Türküsü kitabını önerdim: ytbe.one/o73ZS-Wrw04
Şimdiye kadar hakkında inceleme yazmayı en çok arzuladığım kitaplardan biri oldu Tuna’nın Türküsü. İnsanlar kendinden bir şeyler bulduğu kitapları daha çok özümsüyor sanırım. Nereden başlasam bilemiyorum.
Kurgusu beni özellikle çok
Kitap üzerine konuşmaya başlamadan evvel kitapla ilgili birkaç küçük tesadüfü sizinle paylaşmak isterim...
1000Kitap'a üye olduğum ilk günlerde çeşitli vesilelerle birkaç defa bu kitapla karşılaştım. Allah nasip ederse, yaklaşık 2 ay sonra dünyaya gelecek olan oğlum Tuna'nın adını taşıdığı için ilgimi çekti. Bir çeşit algıda seçicilik
Bu kitap okuduğum dördüncü veya beşinci şiir kitabı olabilir. Şiir kitabı okumayı aslında pek tercih etmezdim çünkü okurken sıkılırdım. Bir iki tane iyi şiir varsa kitabın geri kalan kısmı tamamen rezalet olurdu. Ama
Nazım Hikmet Ran 'ın bu kitabından sonra anladım ki aslında benim tercih ettiğim şiir kitapları bana göre değilmiş yanlış tercih de
Merhaba değerli inceleme okuyucuları.. Bu aralar çok farklı kulvarlarda uzun okuma süreçlerinden geçen kitaplar okuyup inceleme yazamadığım bir dönem yaşıyorum. Ama bu kitap için bunları yazmazsam olmazdı gerçekten.
Bugün akşama doğru bitirdiğim ve kelimenin tam anlamıyla tadı damakta kalan bu değerli eser, kendisi de naif ince yürekli bir
Tuna'nın Türküsü Üzerine
Merhum Yahya Kemal, ‘Türk’ün gönlünde bir dağ varsa Balkan, bir nehir varsa Tuna’dır’ der. Büyük ölçüde öyledir. Halbuki o mübarek Tuna, bizim sınırımızda değil artık. Tuna Nehrinin akmam, etrafımı yıkmam dediği o 93 Harbinde kaybettik oraları…
Tamam, coğrafi/siyasi sınırlarımız içinde değil ama gönül coğrafyamızın her
Çünkü biz yaşayalım diye ölen insanların, toprağa akıttıkları her damla kanda, soğukta, ayazda, acıda, sürgünde, soykırımda, kalbi ölene kadar " Vatan vatan!"diye çarpan her canda, ne kadar umut varsa tuz buz eden ateşin adıdır savaş..
Çanakkale 'de ,Sarıkamış 'da, Makedonya 'da, Romanya 'da, Galiçya 'da, Kırım 'da..
Sürgün edilmiş bir
Daha başta “Dokuz sekizlik sevdaların sahibi ben; isimleri Meriç ve Tuna olan deniz gözlü çocukların diyarından, kömür gözlü Dicle ve Fırat’ların memleketine gidiyorum...” demiş yazar. Anlamışsınızdır bu harika cümlenin meramını.
Edebiyat, özellikle de gezi yazılarında uzun uzun tasvir yapmayı bırakalı çok oldu. Kelimelerden alınmış görev,
Yazarlık ve yazarlar kıymetlidir gönlümde. Karşılıklı takipleştiğim Mehmet Bey'in yazar olduğunu ve kitaplarının olduğunu öğrenince mutlu oldum, gururlandım beni bir yazar takip ediyor diye. Elbetteki kitabını okuyacaktım ve temin ettim. Bir kapakta birleşmiş iki romandı aldığım; "Tuna'nın Türküsü" ve "Bir Gün".
Tuna'nın