Türklerin Anadolu'ya gelmeleri, 1071 değil, millattan öncedir. Türkler Anadolu'ya geldiklerinde kendileri gibi Türkçe konuşan topluluklarla karşılaştılar.
Bizim acilen Osmanlıca, Çince, Japonca, Farsça ve Uygurca gibi eski Türk Lehçelerini bilen bilim insanlarına ve kendi tarihçilerimize ihtiyacımız vardır.
Sayfa 35Kitabı okudu
Türkler Müslüman olduktan sonra Asya'da kendi ataları olan Uygurlardan getirdikleri bilimleri islam dünyasına taşırlar.
Batı bir türlü Türk lafı istemediğinden sürekli bilim veya buluş yapanlara "Arap matematikçisi, Arap kimyacısı" der. "Harezmi Özbekistanlı Arap matematikçisidir." der.
Bir türlü Türkistanlı "Türk" diyemez.
Sayfa 19Kitabı okudu
Macarlar Hunlardan geldiklerini kabul edip tarihine sahip çıkıyorlar. Macarların %80'i Türk kökenlidir. İsviçre'de Alplerin yüksek tepelerindeki köylere çekik gözlü tipleri görebiliriz.
Oralarda bazı köy adlarının Hun Türkçesi olduğunu oradaki İsviçrelilerden öğrenmiştim.
Sayfa 18Kitabı okudu
Türklerin Anadolu'daki işk varlıkları 13-15 bin yıl öncesine kadar dayanır. Uygur metinlerinde olsun diğer tarihi belgelerde. "Türk" kelimesi güçlü, olgun, kamil insan mamalarında kullanıla gelmiştir.
Sayfa 17Kitabı okudu
" Konya Mevlana Müzesinde bulunan en güzel eserlerden biri de Şems'e izafe edilen serpuştur. Lengerinden, yani başa geçirilen alt kenarından önce bir kavis çizerek yükselen ve tepeye doğru da sivrilen biçimde kesilmiş olan iki parça hâlindeki beyaz bez kumaş, koyu renk bir iplikle, iki parçanın kenarları yan yana getirilerek dıştan sarılmak suretiyle birbirine tutturulmuştur. Lengerin alt kenarında, iki yandan yukarısında birbirine kavislerle bağlanan üç sivri uçlu parça geçirilmiştir. Bunların oluşturduğu biçim Osmanlı teşkilâtında, çeşitli sınıfları yansıtan figürlerde biraz değişiklerle Türk minyatürlerinde; hatta İran minyatürlerinde rastladığımız bazı başlık şekillerini hatırlatmaktadır. Başlığın pamuklu bezi üzerine koyu renk iplikle Kelime-i Tevhid, Türk işi denen bir çeşit sarma şeklinde işlenmiştir. Ayrıca bezin bütün yüzeyi değişik yönlerde kısa kısa iplikler atılarak, âdeta, kumaş kendiliğinden kabarıkmış hissini verecek tarzda doldurulmuştur. Öyle ki başlığa bakan onun beyaz bezden yapıldığını fark etmemektedir. Bu başlığın benzerini, Hacı Bektaş Müzesi'ne hediye edilmiş olanlar ile Üsküdar, İnadiye Haşim Baba Mezarlığı ve gene Üsküdar'da Ağa Hamamı karşısındaki A. Gölpınarlı'nın 'Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri' adlı eserinde de yayınladığı, bazı mezar taşlarında buluyoruz. Bunlardan biri Çarklı Baba'nın Üsküdar'daki mezar taşıdır. "
Sayfa 167 - Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları
Laiklik Atatürkçülüğün önemli ilkelerindendir. Atatürkçülüğün en az laiklik kadar önemli ilkeleri de var. Türk diline, eğitimine, tarihine önem verilmeli, geliştirilmeli ki, Türk adı tarihte yaşasın. Atatürkçüyüz deyip tam tersini yapıyorlar.
Sayfa 170Kitabı okudu
"Başımdan inanılmaz, acayip olaylar geçti. Size danışabilir miyim?
SCOTT ECCLES, Charing Cross Postanesi "Erkek mi kadın mı?" diye sordum.
"Elbette erkek. Hiçbir kadın ödemeli telgraf göndermez. Kendisi bizzat çıkıp gelir." Hamamdan bahsediyorum!" dedi. "Hamamdan! Ferahlatıcı 'yerli malı' banyolar dururken neden pahalı bir Türk hamamına gitmeyi seçtin?
"Çünkü son birkaç gündür kendimi romatizmalı, yaşlı insanlar gibi hissediyordum. Türk hamamı, tıpta 'şifalı' dediğimiz bir şeydir; yeni bir başlangıç, sistemi temizleyip yenileyen bir şey."
Hamam; Akdeniz medeniyetinin mühim unsurlarındandır ve Selçuklu Osmanlı geleneğinde Türk Hamamı bu bölgede temizlik anlayışı olarak Roma Hamamı’ndan sonra en etkili müessesedir. Osmanlılarda berber de hamam içinde yer alır.
Hamam geleneği çok zengin kumaş, mücevherat, gümüş, bakır, porselen ve sedef kakma eserlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
(Hapishaneden çıktığımda) İlk uğrağım Türk hamamı oldu;zindanın iliklerime kadar işlemiş kirinden pasından iyice temizlendim.
