Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Başsız millet köksüz ağaç gibidir. Rüzgâr ilk çarptığında devrilir gider."
Sayfa 224Kitabı okudu
Nuh, Ut-Napiştim
Akadcanın bulunuşu Mezopotamya kazıbilimine olağanüstü geniş bir ufuk açtı. Yüzyılın ikinci yarısında başlayarak, bu yeni dilin arkasında o güne dek tarihin külü altında saklanmış çok şaşırtıcı bilgiler sökün etti. 1872'de, British Museum uzmanlarından George Smith, Mezopotamya'nın Nippur kentinde bulunmuş birtakım tabletleri incelerken, bunlardan birinin "Tufan söylencesi” olduğunu anladı (NE, 260). Böylece, insan soyunu Tufan'dan kurtarmış kişinin, Kur'an ve Tevrat'ta Tanrı'nın yazdırdığı gibi Nuh değil, Ut- Napiştim adında bir kişi olduğu ortaya çıktı.
Reklam
Toparlanın artık. Kötülük bugün uyandı. Uyanan kötülüğün kapımıza dayanması artık an meselesi.
Kâfir ortada, Oğuzlar bir hilal gibi kâfir ordusunun etrafındaydı artık. Kurt kapanı kurulmuştu. Kışın köpekleri obanın dışına çıkarmak için kurtların uyguladığı taktik uygulanmış ve köpeklerin kurulan tuzağa düşmesi gibi kâfir ordusu da tuzağa düşmüştü. Şimdi yapılması gere- ken, bir hilal içine alınan kâfirin tek tek haklanmasıydı.
Demirkapı Derbenti'ndeki demir kapıyı tepip yıkan, altmış tutam alaca mızrağının ucunda er böğürten Kıyan Selçuk oğlu Deli Dündar sağ tarafa yanaşıp bağırdı: "Korkma, çal kılıcını Boğaç Bey'im, yetiştim." Deli Dündar susunca, Parasar'ın Bayburt Hisarı'ndan fırlayıp uçan, on altı yıllık hasreti Banu Çiçek'e kavuşan, yedi kız kardeşinin ümidi, kudretli Oğuz'un en imrenileni, Kazan Bey'in en güvendiği, savaş meydanlarının pehlivanı boz aygırlı Bamsı Beyrek sol yana yanaşıp bağırdı: "Korkma, sal oklarını Boğaç Bey'im, yetiştim."
Sayfa 177Kitabı okudu
"Hatırlar mısınız? Bayındır Han'ın potlaç verdiği bir zamandı. Çok küçüktük o vakitler. Dede Korkut bize bir hikâye anlatmıştı. O hikâyede şiddetli geçen kışta çok aç kalan kurtların obanın köpeklerini nasıl avladıkları vardı. Eğer o gün cengime gelirseniz aynı o kurtların köpekleri avladıkları gibi biz de kâfirleri avlarız. Yok, sizler gelmezseniz Allah'a yemin olsun atamız Kürşad kırk çerisiyle Çin Sarayı'nı nasıl basmışsa ben de kırk yiğidimle kâfirin kalesini öyle basacağım." Kudretli Oğuz beyleri, "Eyvallah!" deyip, birer ikişer çadırdan çıktı. Atlarına binip obalarına döndü.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
"Ana başın sağ olsun! Hepimiz ne kadar üzüldük bilemezsin. Ama yemin olsun bunu yapanların yanına kâr bırakmayacağım. Bir Türk'e ilişmek neymiş göstereceğim."
"Böyle namertlik olmaz. Ben bu işleri yapanlardan hesap sormazsam şu kılıcım bedenime gök girsin kızıl çıksın!..."
Türkler, karşılarında düşman olunca birbirine kenetlenir ve bir avuç vatan toprağı için cihanı karşılarına alır cenk ederler.
413 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.