Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Uğur Oruç

Uğur Oruç
@uguRroruc
El oyması kartonpiyerlerle çevrilmiş tavan resimleri ve kristalleri özenle temizlenmiş dev avizenin altında toplanmış yüzlerce insan... Zaferi kutluyorlardı. Toprak değildi kurtardıkları, kimlikleriydi. Başka bölgede kök salmış öteki kimliklerin zehirli bir sarmaşık gibi buraya uzanıp kendi kurallarını koymasını, kendi iklimlerini getirmelerini engellemiş ve ortak bilinci oluşturan kültürlerini birlikte korumuşlardı. Vatan ancak o birlik duygusunda doğardı.
Sayfa 501Kitabı okudu
Reklam
"Yaşam yürür, ihtiyaçlar hızla değişir, din kanunları, kesinlikle ilerleyen yaşamın önünde, biçimden ve ölü sözcüklerden fazla bir değer, bir anlam ifade edemez hale gelirler. Değişmemek dinler için bir zorunluluk haline gelir. Bu nedenle dinlerin sadece bir vicdan işi olarak kalması, günümüz uygarlığının esaslarından ve eski uygarlıkla yeni uygarlığın en önemli ayırt edici özelliklerinden birisidir. Esaslarını dinlerden alan kanunlar, uygulandıkları toplumları indikleri ilkel dönemlere bağlarlar ve ilerlemeye engel belli başlı etken ve nedenler arasında bulunurlar. Din, devlet gözünde vicdanlarda kaldığı sürece saygındır ve temizdir. Dinin hüküm halinde kanunlara girmesi, tarihin akışında çoğu kez hükümdarların, zorbaların, güçlülerin keyif ve isteklerini tatmine aracı olması sonucunu getirmiştir. Dini yasalardan ayırmakla yüzyılımızın devleti, insanlığı, tarihin bu kanlı sıkıntısından kurtarmış ve dine gerçek ve sonsuz bir taht olan vicdanı ayırmıştır. Kanunlar dine dayanırsa, vicdan özgürlüğünü kabul zorunda bulunan devletin, çeşitli dinlere girmiş vatandaşlar için ayrı ayrı kanun yapması gerekir. Bu durum, yüzyılımız devletinde, temel koşul olan siyasal, toplumsal, ulusal birliğe tamamen aykırıdır."
Sayfa 373Kitabı okudu
İlmiye parmak kaldırdı: "Konstantin neden paganlığı bırakıp Hıristiyanlığa geçmek istesin ki? Ona ne yarar sağlamış olabilir bu değişim?" Gülümsedi Fred. "Şimdi bir düşünün, bir sürü tanrı ve o tanrıların gücüne ayrı ayrı inanan binlerce insan, o tanrıların her biri için yapılmış bir sürü ayrı ayrı tapınak ve o tapınaklarda ayrı
Sayfa 197Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tarihleri unutturularak köksüzleştirilen kültürler değersizlik hissi ile birliklerini kaybediyorlar, insanlıklarını unutuyorlardı.
Dünyadaki sistem aslında çok basit arkadaşlar, teknolojiyi geliştirenler, yaşam için gelişmiş sistemler kurabilenler, insanlığın nasıl şekilleneceğine de karar verirler. Ya lokomotif olursun ya da vagon! Lokomotifsen nereye gidileceğine ve nasıl gidileceğine sen karar verirsin, insanlığın hikâyesinin kiminle ne zaman başladığını sen seçersin, vagonsan birileri karar verir ve sen sadece peşlerinden gidersin. Bugün kullandığınız her şeyi onlar geliştirdi ve sizler o yüzden onların açtığı yolda onların sizi sürüklediği yere gitmek zorunda kalıyorsunuz. Takipçisiniz, keşifçi değil. Keşifçi olup kendi yolunuzu açmanın, vagon olmamanın tek bir yolu var!" ... "Öğrenmek, gelişmek, yol almak."
Sayfa 33 - FredKitabı okudu
Reklam
Yöneticileri mı salak buluyorsunuz? Neden? Ne tür bir salaklıktan söz ediyorsunuz? Budalalığı kastediyorum... Fakirler yaşıyormuş, ölüyormuş, saraylılar zerrece umarsamıyorlar. Ama fakirler "Yaşasın kral!" diye bağırdığında, yöneticiler sevinirler; kendi büyüklüklerine inanırlar!
Çin: ülke. Çinliler yaşar. Sayıları birden fazladır. Oraya gitmek için oraya götüren yoldan geçmek gerekmektedir.
Yönümüzü bulmak bir referans, bir kerteriz noktası gerekir. Sabit bir nokta: Kutupyıldızı gibi. Kutupyıldızı yönünde ilerlememiz yıldıza erişmek için değil, seçtiğimiz rotayı koruyabilmek için bize rehberlik etmesi içindir.
Sayfa 190Kitabı okudu
"Ama" kesindir. "Ama", sen varsan ben olamam demektir. Hareket etmek için duygunun geçmesini, düşüncenin değişmesini önkoşul bellemektir. "Ama" hayat ile arana tek kelimelik bir duvar örmektir. Gücünü toplamak için verdiğin mola yerinden ziyade yolculuğuna son vermektir. Arzu etmediğin bir yere yerlesmektir. Oraya saplanıp kalmaktır. "Ve" özgürleştirir bizi. Duygu ve düşüncelerinin esaretinden kurtarır bedeni. Hafifletir. Bir duygu ile, düşünce ile birlikte - nekadar bize rahatsızlık verse de - hareket edebileceğimizi gösterir. Zordur zor olmasına ve mümkündür. "Ve" zihnimizle aramıza mesafe koyar. Farklı olasılıkların farkına varmamızı sağlar.
Sayfa 135Kitabı okudu
Dünyanın suçunu işledi kimse dokunmadı, bir şaka yapayım dedi en ağır cezaya çarptırıldı.
Sayfa 232Kitabı okudu
Reklam
Zorbalık doğunun halklarını ezmeye ve yobazlık onların özgürlük çığlığını boğmaya devam ediyor. Eğer tohumları, sarayların çorak topraklarına değil de bereketli halk tarlalarına atsaydım daha başarılı olurdum belki. Ve sen, en büyük umutlarımı bağladığım İran halkı, bir adamı ortadan kaldırarak özgürlüğüne kavusabilecegini sanma. Yüzlerce yıllık geleneklerin ağırlığını sarsmayı göze alman gerek.
Sayfa 222Kitabı okudu
Bu bir zaman ve gül sorunu. Çünkü güzel olan şey, geçerken yakalanandır. Güzellikle ölümün aynı ayda görüldüğü, şeylerin o gelip geçen dış görünümleri. Bunun anlamı, hayatın hep o güzellik ile ölüm arasındaki, hareket ile yokoluşu arasındaki dengede sürdürmek gerektiği mı? Canlı olmak belki de budur: Ölen anların ardından koşmak.
Sayfa 249Kitabı okudu
..., çocukların yetişkinlerin nutuklarina inanmaları ve yetişkin olduklarında da kendi çocuklarını aldatarak intikam almalaridir.
"Kırkiki" diye bağırdı Loonquawl. "Yedi buçuk milyon yıllık çalışmanın sonunda bize bütün söyleyebileceğin bu mu?" "Çok dikkatli bir şekilde kontrol ettim," dedi bilgisayar," cevap kesinlikle bu. Dürüst olmak gerekirse,bence sorun sizin tam olarak ne sorduğunuzu hiçbir zaman bilmemiş olmanız."
Sayfa 148Kitabı okudu
Aptal olmanın en kısa yolu merak etmeyi bırakmaktır.
Sayfa 109Kitabı okudu
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.