Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Kitabın yazarı hanımefendi eski sinema sanatçısı ve gazeteciymiş. 2018 yılında rahmetli olmuş. Kitabı; yeraltı dünyasının ünlü kabadayılarından Dündar Kılıç'la yaptığı röportajdan esinlenerek kaleme almış. Dündar Kılıç'ın kızı, ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı'nın eski eşi Uğur Kılıç'ın yaşamından kesitlerin de yer aldığı güzel bir kitap.
Dikkat spoiler içerir.
80li ve 90lı yılların en çok konuşulan mafyası Alaattin Çakıcı hakkında yazılmış güzel bir araştırma sebebi. Ülkücü olması, babası öldükten sonra solculara düşman olması, MIT tarafından yurtdışında bir göreve gönderilmesi ancak görevin iptal olması anlatılıyor. Sonrasında meşhur baba Dündar Kılıç'ın kızı Uğur ile evlenmesi, Engin Civan olayında karısı Uğur Semra Özal ismini verdiği için aralarının bozulması ve en sonunda boşandığı karısını oğlunun gözü önünde öldürmesi anlatılıyor. Karagümrük çetesi denen Nuri ve Vedat Ergin kardeşler ile olan düşmanlığı, bu karakterlerin kurtlar vadisi dizisinde işlenmesi, Erol Evcil ve Sinan Engin gibi isimlerle olan telefon görüşmeleri detaylıca anlatılıyor. MIT görevlisi Yavuz Ataç ile ilişkisi, sanılanın aksine Korkut Eken tarafından korkak olarak tanımlanması, Ergenekon ve Susurluk hakkında söyledikleri de anlatılıyor. Kitap aynı zamanda Gladio, İtalyan mafyası, ülkücü hareket gibi konularda da bilgi veriyor. Keyifle bir solukta okunan bir kitap.
216 syf.
·
Puan vermedi
"..Türkiye'de hukukun üstünlüğünün, yürütmenin üstünlüğü karşısında boynu eğik duruma düştüğünü artık havadaki kuşlar bile biliyor. Tuz kokarsa yapılacak bir şey kalmamış demektir.."
Sevgili ülkemde gerçekten de o yüce yargıya ne oldu..
Bir gazeteciyi, babayı,eşi, kişiliği, adamlığı en önemlisi insanlığı örnek almak istiyorsanız okumanız için tavsiye ederim lakin okuyup da ülkem gerçeklerine hâlâ göz yumacaksanız lütfen okumayın..!
Güzeldi. Ağırlıklı olarak ikili ilişkiler ve kendi düşüncelerinden bahsediyor. Müjdat Gezen ana tema gibi çoğu başlık altında geçiyor. İyi adam vesselam ama bu kadarına gerek yok diye düşünğyorum. Bazı başlıklar bazı kitaplardan alıntı yapılmış. Kendisi de bunu dile getiriyor. Net söyleye bilirim 10 adet kitap reklamı yaptı. Birde bu tarz yazarlar artık baydı. Aynı şeyler yazılıp durmadan prim elde ediliyormuş gibi geliyor bana. Bazı can alıcı başlıklar var. Çok etkilendim. Ama gelin görün ki o başlıklardan biri Sinan Meydan 'ın, biri Yılmaz Özdil' in, biri de Sinan Meydan'dan alıntı.
Bu saydığım yazarların kitabını okuduysanız bu kitabı okumaya bilirsiniz. Emin olun birşey kaybetmeyeceksiniz.
Ya Atatürk Olmasaydı
Bu yaz Uğur Dündar için düzenlenen bir geceye katıldım ve kendisinin elini sıktım sonra dedim ki en yakın bir zamanda kitabını da almalıyım. Bu kitap adıyla merak uyandırdı ve kendime Ya Atatürk Olmasaydı? dedim. Düşmanlarının bile övgüyle andığı, adının her yerde anıldığı Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyorum...
Göz Atın
Ülkemizin yetişdirdiği en saygın gazetecilerden olan Uğur Dündar'ın 2016 yılına kadar tarihe not düşecek köşe yazılarından derlenmiş bir eserdir. Türkiye'deki çalkantılı siyasi atmosfer içerisinde savrulup duran bizler için bazı sorulara cevap niteliğindedir. Bir fırsatını yakalar iseniz lütfen göz atın derim zira tahmin edeceğiniz gibi okuması rahat bir kitap.
Kitabın ismine ve bizzat Uğur Dündar'in kitap ile ilgili yorumuna güvenerek aldım kitabı. Ancak hayal kırıklığına uğradım. 10 puandan 8 vermemin sebebi, sadece Atatürk ile ilgili kitap oluşu ve içinde gerçekten güzel Atatürk anıları olduğundandır. Ama Atatürk'ün berberinin adını kullanıp, kitabın içine onlarca kitaptan alıntı yapıp, tekrar harmanlanması o kitabı ''Atatürk ve Berberi'' kitabı yapmaz! Araya işte berberi Mehmet Tanrıkut Mete'nin fotoğraflarını sıkıştırıp, roman edasında olaylara onu hafif dahil etmesiyle maalesef kitabı kurtaramamış. Bence kitaba ''Atatürk hatıraları ve berberi Mehmet Tanrıkut Mete'' ismini vermeliydi. O zaman olurdu işte. Kitap bildiğiniz onlarca kitabın harmanlanmış versiyonu. Zaten kaynakları da belirtmiş. Yani açıkçası Mehmet beyin kaleminden bire bir Atatürk'ü okumak isteyenler büyük hayal kırıklığına uğrar. Bence berberin adını kitap kapağında belirtmemesi de hoş değil! Ama Yaşar Gürsoy'un emeğinden dolayı yine kıyamayıp 8 puan verdim!
Merhabalar ayın konusu siyaset başlığı altında okuduğum kitabım "İyi Uykular Sayın Seyirciler" Uğur Dündar'ı kaleme aldığı gazetecilik hayatının başlangıcından bugüne kadar yaşadığı ilginç, çarpıcı ve bir o kadar şaşırtıcı bir kitap. Herkesin yakından tanıdığı usta gazetecinin tarihe imzasını attığı çok önemli gerçekleri gün yüzüne çıkaran Arena Programı'nda yayınladığı, yayınlayamadığı, engellendiği haberleri ve bu haberlerin doğuşunu detayları ile anlatmaktadır.
Gazetecilik hayatı boyunca kendisine yol gösteren yanında olan herkese değinmiş. Uğur Mumcu'dan Kemal Sunal'a Aydın Doğan'dan mesleğe yeni başladığı dönemlerdeki devlet erbapları Tansu Çiller'li Mesut Yılmaz'lı dönemlere ekmeğin karne ile verildiği zenginin çok zengin fakirin çok fakir olduğu 12 Eylül darbesi zamanları. Geçmişe ayna tutan daha bir sürü memleket meselelerini bizlerle paylaşmıştır.
Gazeteciliğin ülkemizde ne denli zor olduğuna tanık oldum. Türlü ölüm tehtitlerinden başını zor sıyırmış sayısız yolsuzlukları gündeme getirmiş Uğur Dündar. Bana göre döneminin en iyi gazetecilerinden olan Uğur Dündar kıymetli bir insan olmasının yanında aydın, şerefli ve çok başarılı da bir gazetecidir. Beğenerek okuduğum bu kitabını da geçmişten bugüne siyasi, askeri ve sosyal hayatını merak ettiğimiz ülkemizin gerçekleriyle başbaşa kalıyoruz. Siyasi kitaplara merakı olan dostlara tavsiye edebileceğim bir kitaptır.
Uğur Dündar gibi mesleğini hakkı ile yapan yansız gazetecilerin daha fazla olması dileğiyle ile..
Soluksuz okuduğum kitaplar listesine eklenen bir kitap oldu. Kitap genel olarak Tarık Akan'ın Sıkı Yönetim dönemlerinde (81-82) göz altında tutulduğu anılarından oluşmakta. Bu tarz anılara ilişkin film ve kitaplar çok sayıda olmasına karşın bunların Tarık Akan tarafından da yaşanmış olması kitabı ilgi çekici kılıyor. Ayrıca Müjdat Gezen, Uğur Dündar, Osman İşmen gibi isimlerle olan anıları da kitap dışında beni düşünmeye itti. ( Spoiler olmaması adına bu anıları yazmıyorum ama okurken sürekli olarak neden Uğur ile araları açık, neden Müjdat böyle yaptı gibi konuları kendi kendime sorup durdum) Kitap oldukça akıcı ve sade bir dilde yazıldığı için okurken yormuyor. Hem keyif verici, hem düşündürücü. Filmleri dışında bir de böyle bir eser bırakmış olması Tarık Akan'ın ne değerli bir adam olduğunu gösteriyor. Huzur içinde yatsın.
