Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mustafa Aydın

Mustafa Aydın
@wustafaydin
Sıkı Okur
En büyük hayali: based on the novel by MUSTAFA AYDIN
"Kendinize inanın fakat aynı zamanda inancın kendisine de inanın. Başkalarının tarif ettiği gibi bir inanca değil. Kendi tarif ettiğiniz bir inanca. Kendisini sizin kalbinizde tarif eden bir inanca."
Sayfa 427
Reklam
Vazgeçmekten vazgeçin!
"... bazen vazgeçmek zorundasınızdır. Bazen ne zaman vazgeçeceğini, ne zaman başka bir şey denemeye başlayacağını bilmek deha göstergesidir. Vazgeçmek, durmak demek değildir. Asla durmayın."
Sayfa 426
Hedef tahtanızı büyütün!
"Putları yıkanları, yenilikçileri, asileri uyarmak isterim ki her zaman sırtlarında bir hedef tahtası taşıyacaklar. Ne kadar iyi olurlarsa hedef tahtası o kadar büyüyecek. Bu benim fikrim değil, doğanın kanunu."
Sayfa 426

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayal kırıklıklarınıza izin verin!
"Tutkunuzu arayın. Bunun ne olduğunu bilmiyorsanız da arayın. Tutkunuzun peşinden giderseniz yorgunluğuna katlanmak daha kolay olur, hayal kırıklıkları sizi körükler, bunun verdiği mutluluk hiçbir duyguya benzemez."
Sayfa 426
Üç kağıtçı hükümetler her yerde aynı...
"İsmini vermeyeceğim bir ülkede, maaşlara zam yapmayı denediğimizde ağzımızın payını aldık, üst düzey bir hükümet yetkilisinin ofisine çağırıldık ve zamdan vazgeçmemiz emredildi. Ülkenin bütün ekonomik sistemini altüst ettiğimizi söyledi adam. Bir ayakkabı işçisinin bir tıp doktorundan daha fazla kazanmasının doğru olmadığını ya da bunun uygulanmasının mümkün olmadığını savundu."
Sayfa 417
Reklam
Pamuk Prenses'in suçu ne?
"Gelecek sene, dedik. Göreceksiniz. Gelecek sene. Cücelerden biri, Pamuk Prenses'in hakkından gelecek." -Phil Knight
Sayfa 369 - "Pamuk Cüce ve Yedi Prenses"
Sonu güldürdü :)
Gerçekten de bir gün bizim Nike Bruin'in swoosh'una kadar mükemmel bir kopyası postayla geldi bana. İmitasyon bir iltifatsa, birebir kopya hırsızlıktır ve bu hırsızlık çok alçakçaydı. Kendi adamlarımızın hiçbir katkısının bulunmadığı detaylar ve işçilik şaşırtıcı derecede mükemmeldi. Fabrikanın sahibine mektup yazarak üretimi durdurup bu işten vazgeçmesini yoksa yüz yıl hapis cezasını almasının an meselesi olduğunu söyledim. Sonuna da, "Bu arada... bizimle birlikte çalışmak ister misin?" diye ekledim.
Sayfa 348
Sizi belirleyen nedir?
"Nike bir ayakkabıdan fazlasıydı. Artık Nike'yi belirleyen ben değildim, Nike beni belirliyordu."
Sayfa 331
Nike Inc.
"Nike şimdi bir markadan daha fazlası olmaya başlamış, günlük hayatta kullanılan kelimelerden olmuştu; o derece ki şirketin ismini değiştirmek zorunda kalacaktık. Böylelikle Blue Ribbon'ın ömrünü tamamladığına karar verdik. Tüzel kişiliğimizin adını Nike, Inc. olarak değiştirdik."
Sayfa 319
Bir ruh satmaya çalışıyorduk...
"Biz bir marka yaratmaya çalışıyorduk ama aynı zamanda da bir kültür. Gelenekçiliğe, sıkıcı ve tatsız işler yapmaya karşıydık. Bir üründen ziyade bir fikir, bir ruh satmaya çalışıyorduk."
Sayfa 282
Reklam
Kendi markamızla...
"O an bu andır. Artık başkasının markasını satmak yok. Başkası için çalışmak yok. Başarılı olacaksak ya da batacaksak bunu kendi koşullarımızla, kendi fikirlerimizle gerçekleştirmeliyiz. Kendi markamızla."
Sayfa 238
Hayalini kurduğun "o şeyi" ne derece temsil ediyorsun?
"Bir koşu ayakkabısı fırmasının şişko ve göbekli patronu olmak istemiyordum."
Sayfa 189
Bunu ben yaptım diyebileceğim bir şey...
"Ona doğrudan kimse için çalışmayı istemediğimi söyledim. Kendime ait olan bir şey kurmak istediğimi. Parmağımla gösterip, bunu ben yaptım diyebileceğim bir şey. Hayatı anlamlı yapabileceğini gördüğüm tek yol buydu."
Sayfa 149
Hayatım tam da bundan ibaret...
"Kendi yolum olduğunu hissettiğim bir yoldan gidiyordum, beni nereye götüreceğini tam olarak bilmiyordum ama öğrenmeye hazırdım."
Sayfa 142
İlham bana her yerden geliyor...
"İlham, öğrendiğine göre, gündelik olaylardan gelebilirmiş. Yediğiniz şeylerden ya da evde bulunan herhangi bir her şeyden."
Sayfa 105
558 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.