Ne zaman bir çocuk ölse
gözü evlerinde
annesinin kavurduğu
helvada
kalır
Yoksul bir çocuk görsem
yağmur altında üşüyen
köprü olmak geçer
hiç değilse
içimden
Her akşamüstü oyuncakçı
camekânından
çocuk ellerinin
izlerini
siler
Çocuk hastanesinin
karşısındaki oyuncakçı
gün geçtikçe artan
kazancı için
şükreder Tanrı'ya
Yem satan ihtiyarın
yıllar önce kanatlarına
taş attığını bilmeden
her sabah aynı meydanda
toplanır güvercinler
Ve kitapçı tezgâhının
en önüne sıralanır
bir şairin
öldükten sonra
bütün kitapları