Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yaşama ne katabilir insan? Nasıl katabilir? Eski bir dosta sormuştum, nedir yaşamın anlamı diye. Yıllar önce. Neden, kimbilir… Gülmüştü usulca. “Yaşamın anlamı” demişti, “senin ona verebildiğin anlamdır.” Ya ben o anlamı veremeden… biterse yaşam?
Sayfa 49 - Can Yayınları - Basım Yılı: 1989Kitabı okuyor
Acıda anlam bulma olasılığı açısından, yaşamın anlamı, en azından potansiyel olarak koşulsuzdur. Ne var ki bu koşulsuz anlamla, her insanın koşulsuz değeri atbaşı gitmektedir.
Reklam
Hani çiçekler vardır sanarsın, hep tomurcuk kalacak (öylesine uzun sürmüştür ki gelişmeleri, serpilmeleri, olgunlaşmaları) oysa, gün gelir, inanamadığıb bir hızda pırıl pırıl açıverirler ya işte öyle birdenbire gelişi verir yaşamın anlamı.
Sizce doğru mu?
Yaşamın anlamı bulunmamıştır, bulunamayacaktır. O gelmeyecektir ya; sonsuz bir son olarak, ölüm, gelebilir artık işte...
• Çocukluğunu şevkle, coşkuyla yaşayamayan insanlardan oluşan toplumlar, gelir düzeyleri ne kadar yüksek olursa olsun, fakirdiler ve fakir kalmaya mahkûmdular. Bülbülü altın kafese koysalar da o "Ah vatanım!" demişti. İnsanın çocukluğu anavatanıydı, o çalınırsa, altın kafes içinde yaşanılan meslek yaşamının, aile yaşamının, toplumsal yaşamın hiçbir anlamı yoktu… •
"Benim yaşamımda gerçek bir şey var mı? Sonsuz ızdırap ya da sonsuz mutluluk.Yaşamın, ölümün yok edemeyeceği nasıl bir anlamı var? Sonsuz Tanrı'yla birleşmek:Cennet."
Reklam
Yaşamın anlamı veya anlamsızlığı üzerine asla kesin hükümler verilemez. Mesele yaşamın nesnel hakikatine değil, öznel yaşamın hakikatine dair ikna edici bir fikre varmaktır.
Sükûnete giden yolda tayin edici önemde olan sekizinci adım, kendini dinleyip tefekkür etmektir. Ortamda sorular varsa, kendini dinlemek işe yarar. Kendini dinleyip tefekkür etmek anlam arayışıdır, bağlam arayışıdır, bağlantıları kurabildiğinizde hedefine ulaşmış olur: "Şimdi bir anlamı oldu işte.". Burada söz konusu olan, nadiren yaşamın anlamıdır, genellikle yaşamın içindeki anlamdır, tek tek fenomenlerin ve deneyimlerin anlamıdır.
Çünkü gençleri sevmek, yaşamı sevmek, yaşamı diri, genç tutmak, eskiyen olgulardan sıyrılmak demek değil miydi. İnsan kendini yaşamın her döneminde, hem genç, hem çocuk, hem yetişkin, hem yaşlı algılamıyor muydu. Her duygunun ayrı bir anlamı, ayrı bir bütünlüğü yok muydu.
Olumsuzlanabilen her türlü varoluş, aynı zamanda olumsuzlanmayı da hak ediyordur ve hakikatli olmak demek, kesinlikle olumsuzlanamayan ve kendisi hakiki ve yalansız olan bir varoluşa inanmak demektir. Bu yüzden hakikatli kişi, her ne kadar, yaptığı her şey bu yaşamın yasalarının yıkılması ve parçalanması gibi görünüyorsa da: Eyleminin daha başka ve üstün bir yaşamın yasalarıyla açıklanabilen metafizik ve en derin anlamda olumlayıcı bir anlamı bulunduğunu hisseder. Bu sırada, etkinliği sürekli bir acı çekmeye dönüşür, ama Meister Eckhart'ın bildiğini, o da bilmektedir: "Sizi mükemmelliğe taşıyan en hızlı hayvan, acı çekmektir."
Sayfa 36
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.