Alev Coşkun Gönderileri
Alev Coşkun kitaplarını, Alev Coşkun sözleri ve alıntılarını, Alev Coşkun yazarlarını, Alev Coşkun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet, Ödemiş'teki direniş çabaları işgale engel olamadı ama, Yunan ordusu karşısında ulusal bilincin, ilk halk silah unmasının somut örneğini verdi. Kıran kırana ilk savaşırı yaph. Yunan işgal güçlerine karşı çıkılabileceği düşüncesinin Ege bölgesinde dalga dalga yayılmasını sağladı. Kuvayı Milliye direnişçilerinin daha sonra yapacakları örgütlenmelerin yolunu açtı.
Celal Bayar'ın çok güzel olarak belirttiği gibi düşmanı "Gül ve sümbül" demetleriyle karşılamak için hazırlanan teslimiyetçi davranışların yanında Ödemişliler büyük bir yurtseverlik örneği gösteriyorlardı.
Buyursunlar... Savaş bizim için düğündür.
Cephede bu işler sürerken, cephe oluşturulduğunu duyan köylü kentli yurtseverler, Ödemiş'te heyecanla harekete geçmişti.
Öğleye doğru ilçe merkezinde coşku son kerteyi bulmuştu. Kuvayı Milliye Komutanlığına başvuran gönüllüler, cepheye gitmek istiyorlardı. Cepheye yeterli miktarda cephane merve bol miktarda yiyecek gönderildi. Cephenin oluşturduğu tepenin eteklerindeki Kaya köyün yurtseverleri kahramanca silahlandılar, canlı bir enerjiyle Taşlıtepe'yi ve Derebaşı çukurunda kendilerine verilen stratejik noktaları tuttular.
Efendiler, günlerden beri neler çektiğimi ben bilirim. Bir taraftan yüksek makamlardan aldığım emirlerin tesiri altında ezilir ve bocalarken, bir taraftan da milletimin üzerine çökmekte olan felaketleri düşünürken vicdan ıstırapları içinde yanıp kavruluyordum. Direniş yanlısı olan gençlerin düşüncelerinde çok haklı olduklarını bugün ben de kabul ediyorum. Çocuklar beni affedin. Gaflet içindeymişim. Şimdi her şeyi anladım.
Ödemiş Gençlerinin Kurduğu Gizli Örgüt
Kaymakam Bekir Sami Bey gençler, "Siz Yunan'a karşı teskilat kuruyormuşsunuz, gelecek Yunan kuvvetlerine bomba atacakmışsınız, sizi yakalatır, kollarınızı bağlar, Yunan'a teslim ederim" dedi.
Ancak orada bulunan Ödemiş Kadısı vatansever İsmet Efendi araya girerek olayın büyümesini önledi.
Güçlü galip devletlere karşı çıkılmaması yaygındı ama, Rum'a ve Ermeni'ye karşı direnme duygusu halkın içinde vardı. Falih Rıfkı atay işte, bu tersliği , çarpıcı bir biçimde şöyle yansıtır.
F. Rıfkı Atay, Çankaya, İstanbul, 1969, s. 166-168; Avcioğlu, age., s.32 dipnotKitabı okudu
Vilayat-ı Şarkiye Cemiyeti Erzurum Şubesi, Trabzon, Bitlis,Divarbakır, Elazığ, Sivas ve Erzincan'a gönderdiği mektupla, Doğu illerinin Ermenilere verilme planlarına karşı tupta Türk ve Kürtlerin birleşmesi ve bir kongre yapması çağrısında bulundu. Erzurum Kongresi 23 Temmuz 1919'da toplandı.
İngiliz Binbaşı Nowil'in Kürtçülerle ilişkilerini ve yaptıkları çalışmaları anlattı. Valiliğin bunlara engel olmadığıı bildirdi. Savaş Bakanı Şevket Turgut Paşa raporun altına "doğru" diye yazarak not düştü.
Paşadan aldığımız ilhamla halkı 28 Mayıs günü ilkokula çağırdık. Daha sabahtan dükkânını kapatan esnaf, tüccar ve halk okulda toplandılar. Paşa hazretlerinden öğrendiğimizi ve O'nun bizlere yap-tğı telkinleri hemşerilerimize naklettik. Özet olarak herkese silahlanmayı salık veriyorduk. Çünkü o gün için en önemli sorun silahlanmaktı.
Hainin dili, dini, ırkı olmuyor.
Aydın'da kalan zengin Rum ve Türkler ise anlaşmış ve birbirlerini karşılıklı korumayı kararlaştırmıştı. Bunlardan, Hürriyet ve İtilafçı Avukat İlhami Bey, zengin Rum fabrikatörü Teohari Yorgiyadis, Mihal Barocu ve eşraftan iki Türk'ten oluşan karma heyet, İzmir'e giderek, Yunan işgal komutanından Aydın'ı işgal etmeleri ricasında bulundular.
Denizli halkının katıldığı mitingde Müftü Ahmet Hulusi Efendi'nin yaptığı ateşli konuşma Kuvayı Milliye tarihine geçmiştir ;
İşgale uğrayan memleket halkının silaha sarılması ve savaşması farz-ı ayindir. (Tanrı buyruğudur) Fetva veriyorum, silah ve cephane azlığı veya yokluğu, mücadeleye mani olamaz. Yerli Hıristiyanlara dokunmayınız.