(05.30- 06.40) Uyumadan önce, içimde bir dürtü oluştu. Yeni takip ettiğim bir kişisel gelişim hesabı ilgimi çekmişti. Ama bakmaya zaman bulamamıştım. Bu dürtü bununla alakalıydı. Şu gönderiye bak bu gönderiye bak derken... Hadi tamam demeye yaklaşmışken, bir gönderisini gördüm. Bu kitabı pdf olarak paylaşmıştı. Tabii es geçtim. Önce kitabın ismi itti. Sonra baktım, kitabı okuyanlar öyle yorumlar yapmışlar ki. "Bakış açım değişti.", "Müthiş bir kitap" vb...
Paylaşan kişi de; bir saatte bitebilecek bir kitap, mutlaka okumalısınız, diye söylemiş. İçimi bir merak sardı. Neden bu kadar övmüşler dedim. Eleştiri amaçlı bir açıp bakayım dedim ama kitabı bırakamadım. Yarın devam ederim diyemedim. Hepsini okuyuverdim. :) Sanırım benzer cümleleri şimdi ben kuracağım. Hakikaten herkes okumalı.
Kitabın içinde sıkça geçen 'yaratmak' kelimesi ve 'Rüzgar tanrısı' beni rahatsız etti. Onları görmezden geldim ve kendi içimde doğru kelimeleri yerleştirdim. Müthiş bir kitaptı.
Ben şansa değil nasibe inanıyorum. Ama nasip sana oturduğun yerden gelmez.
Öyküde şans ve iyi şans adı altında, çok güzel bir öykü olmuş.
