Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ali Ayçil

Ali AyçilSur Kenti Hikayeleri yazarı
Yazar
Editör
8.5/10
822 Kişi
3.502
Okunma
281
Beğeni
22,6bin
Görüntülenme

Ali Ayçil Gönderileri

Ali Ayçil kitaplarını, Ali Ayçil sözleri ve alıntılarını, Ali Ayçil yazarlarını, Ali Ayçil yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü altı çizili satırlar o anki fikirlerimizin, hülyalarımızın, beklentilerimizin, inançlarımızın zamana yapıştırılmış tanıklarıdır.
Sayfa 140 - Dergâh Yayınları,3. BaskıKitabı okuyor
Diğer canlıları bilemem ama insan kendi hevesini kırmayı öğrenemezse, bu işi başkaları mutlaka yerine getirir. Hem de ilk davrananlar en çok sevdiklerimiz olurlar.
Sayfa 130 - Dergâh Yayınları,3. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Her nereye bakarsam bakayım, içimdeki pencerenin sınırladığı yerden daha fazlasını görecek değilim. Hem bu mümkün olsa bile, yeşerenin solduğundan, yapılanın yıkıldığından, doğanın öldüğünden öte ne anlatacak bana hayat. Bilmiyor muyum sanki, insan, kendinden başka hiçbir yerin yerlisi değildir.
Sayfa 102 - Dergah Yayınları 4. Baskı
Anlıyoruz ki, helak olmak için ille de gökten büyük bir cezanın inmesine gerek yokmuş. Hiç belli etmeden, küçük küçük de gelebilirmiş helak. Anlıyoruz ki, bizim helakimiz, kendimizden başkası değilmiş...
Sayfa 80 - Dergah Yayınları 4. Baskı
Zamanı dünyevileştirdiğimiz için, ne kadar erken kalkarsak kalkalım, bir türlü yetişemiyoruz meleklerin dağıttığı rızka. O rızktan nasiplenecek iç rahatlığına da, şükür duygusuna da yer kalmadı bedenimizde. Telaşla kalkıyor, eşiklerimizi telaşla geçiyor, çocukları telaşla okullarına bırakıyor, telaşla oturuyoruz işimizin başına. Kendisine sayısız eşyayla bağlandığımız hayatın, biraz ağır kalırsak bizden öç alacağını biliyoruz.
Sayfa 79 - Dergah Yayınları 4. Baskı
Ansızın büyüyor çocuklar. Daha bir kediyi görmeden bir savaşın görüntülerini izliyorlar ekranlardan. Kuş seslerinden önce bir bilgisayar oyununun gürültülerini tutuyoruz kulaklarına; parfümün kokusu, sabundan önce geliyor. Bu küçük bedenlerin içinde peyda ettiğimiz hormonlu hafızanın bir gün nasıl bir felakete yol açacağını düşünmeden, gururla, “artık her şeyi biliyor çocuklar” diyoruz.
Sayfa 78 - Dergah Yayınları 4. Baskı
Reklam
Efendim içimiz karmakarışık.Hangi günahın hangi ağrımıza iyi geleceğini yazan reçeteler tutuşturuluyor elimize .Artık yalnızlık nedir daha iyi biliyoruz .Ama yine de içimizde mahçup bir yer var. İçimizde bir yer ,senden bahsedilince, bir çocuk gibi başlıyor kıpraşmaya.O yer aşkına !
“Bu hal bende yeni değil ama her seferinde sanki ilk kez duruyormuş gibi duruyor zaman.Dün annem evde yokken , bir kez daha açıp okudum yazdıklarını .Eve sığmaz oldum,sokaklara sığmaz oldum,şehre sığmaz oldum,sığmaz oldum pencerelere.Ruhum içinde tayların dolaştığı bir çayır gibi genişledikçe genişledi.Ben bana sığmaz oldum.”
“Kendimle kendim arasında gidip gelen yeni bir yol açtım.Günler ,niçin uzadığını,niçin kıvrıldığını bilmediğim bir sarmaşık gibi dolanıp durdu boynuma.Dünya,bensiz de dünyaydı; darılmadım ..”
“Hangi kavşakta dursam çatallı bir acıyım. dağınık bir toy yeri, emanet bir elbise, bir ince kopuz sesi. Yok yerlere yön oldum; her hayrata okuttum bu şaşkın kitabeyi ki çözülsün insanların insanlara dokunduğu sınırda neden ellerim çolak ve neden baktığımda büyüyor ölü balık gözleri .”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.