Kırşehir’in Akçakent ilçesinde doğdu.
Ankara üniversitesi hukuk fakültesini bitirdi.Yurdumuzun değişik yörelerinde kaymakamlık yaptı. İstifa etti.
Şimdi ise yayıncılıkla uğraşmaktadır.
Gerçekleri yazanlara baskı uygulamak, doğruyu söyleyenleri dokuzuncu köyden kovmak bir başka toplumsal hastalığımızdır. Hırsızlıklara, yolsuzluklara karşı çıkan, halkın, devletin çıkarlarını savunan, gerçekleri yazan ve söyleyenleri hiç sevmeyiz. Doğruyu yazanları, söyleyenleri sürüm sürüm süründürmekten sadistçe bir zevk alırız. Onlara yapmadığımız kalmaz. Gerçekleri yazanlara, söyleyenlere sosyal, siyasal, ekonomik ve psikolojik baskı uygular, onları bir kaşık suda boğmağa çalışırız. Amaç, gözü kör, kulağı sağır, vicdanı kör, korkak, pısırık, uyuşuk, rahatlıkla yönlendirilebilecek bir toplum yaratmaktır. Sömürücülerle işbirlikçilerinin de istedikleri budur zaten.
Atatürk övgücüleri, Atatürk'ü Tanrılaştırmakta, peygamberleştirmekte, evliyalaştırmakta, tabulaştırmakta ve putlaştırmaktadırlar. Atatürk'ü, O'nun söz, düşünce, davranış ve eylemlerini her türlü eleştirinin üstünde tutmaktadırlar. Onlara göre, Atatürk, etten kemikten oluşan bir insan, bir varlık değil; insan üstü, olağan üstü bir
Atatürk'ü ve O'nun yaptıklarını, eylemlerini yadsımak tek sözcük ile nankörlüktür. Atatürk duşmanlarının çabaları tarihsel gerçekleri çarpıtmaya yetmeyecektir. Gayretleri boşunadır.
Günümüzde en çok konuşulan konulardan biri:
Gerçek Atatürkçüler - Sahte Atatürkçüler
Gerçek Atatürkçüler nasıldır ve nasıl düşünür -davranır. Sahte olanlar ise bir bir listelemiş yazar. Mesela 10 Kasım Atatürkçüleri, Gardrop Atatürkçüleri, Papağan Atatürkçüleri... v.b.
Kitapta sadece bunlar yok, yazar Atatürk'ü her yönüyle incelemiş. Atatürk'ü eleştirenleri baz alarak karşıt görüşlere yer vererek karşılaştırmalı bir belge hazırlanmış.
Örneğin; Atatürk komünistti diyenlerin neye dayanarak bunları söylediği, komünist değildir diyenlerin de neye dayanarak bunları söylediğini bol dipnotlarıyla bizlere sunmuş.
Ayrıca Atatürkçüyüm demekle Atatürkçü olunmayacağını, O'nu anlamadan sadece lafta Atatürkçü olanların neden bu maskelere sığındıklarını anlatmış yazarımız.
Kimse dört dörtlük değildir ve unutmayalım ki yokluktan bir ülke yaratıp, Türk milletine bağımsızlık kazandıran birini topyekün kötü diye adlandırmak bu toplum için yapılacak en kötü tercihtir.
Bu kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Özellikle ortaokulda ve lisede okuyan gençler mutlaka bu kitabı okumalılar.
Esasında bu kitabı incelemek konusunda çok kararsız kaldım. Bir miktar kısa bir inceleme olabilir ama; kitabı bir nebze olsun duyurmak adına iki kelam edeyim dedim.
Kitabı nadirkitap sitesinde bir sahafta tesadüfen gördüm. Lgbtvari bir renklendirmenin Atatürk silueti üzerine konması ve kitabın yalnızca 5 lira olması sebebiyle bir şans vermeye
Kitabı elime alır almaz yazarın da eleştirdiği kişiler gibi davranmış olabileceğini düşündüm. Ama kitap bitene kadar herhangi bir sayfada bu fikrimi destekleyecek bir şey olmadı. Bu yüzden yazarı ayrıca takdir etmek gerekir.
Uzun zamandır Atatürk hakkında okuduğum en objektif ve doyurucu kitap dersem abartmış olmam. Yazarımız giriş kısmında