1946'da Ankara'da doğdu. California Üniversitesi'nde iletişim okudu. 1970 yılında TRT dizileri çevirmenliği ile televizyonculuk ile tanıştı. TRT'de'Gecenin Konukları'isimli programın yapımcılığını ve sunuculuğunu yaptı. Kendi yazdığı 'Kartal Kaya' isimli dizisi özel bir televizyon kanalında yayınlandı.
'Patron Katı','Bizim Stadyum','Spor Zamanı'gibi programlarda görev aldı. Çeşitli kurumlardan, otuza yakın ödül aldı. Hâlen Star gazetesinde, köşe yazarlığı yapmaktadır.
"Bütün masallar 'evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde', diye başlar. Ardından 'deve tellal iken, pire berber iken, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken', diye devam eder. Tekerleme deveye, pireye, sallanan nine beşiğine geldi mi, gerçek yitip gider, hayal dünyasının kapıları açılıverir ardına kadar. Ve o saat insanın kulağına bir ses fısıldar:'Dur hele. Olmaz olmaz deme. Belki hayal değildir, belki gerçektir bu sefer.' İşte bu sese insanoğlu 'umur' der. Umudun olduğu yerde de kişi, dur durak bilmeden uğraşır, didinir; bir yandan da dua eder, hayal gerçeğe dönüşsün diye.."
"Hayat insanın eylemleriyle özlemlerinin örtüşmesine bir türlü izin vermiyordu.. Özlemler kursağında kalıyor, eylemlerse çaresiz çırpınışlara dönüşüyordu."
Son 2 3 paragrafta girip de kitap bittikten sonra yarım saat boyunca kendine gerizekalı dedirten karakter dışında gayet güzeldi. 70 ler İstanbul'unda yaşanan çocuk cinayetlerini ve katilin bulunma sürecini anlatıyor. Diyarbakır'dan İstanbul'a kadar eli kolu uzayan ağalar ve ağalık sisteminden bahsediliyor. Bir de son sayfalardan anladığım kadarıyla bu kitabın devamı gelecek ama bununla ilgili tam bür bilgim de yok, onu araştırmak lazım. Velasıl kelam güzeldi, aşırı iyi mükemmel değildi ama gayet güzeldi o yüzden de puanım 8
70 lerin İstanbul ' u anlatılmaktadır. Kız çocukları hunharca öldürülmektedir. Parmaklarında ise toz eroin bulunur.
Görevinden ayrılmak zorunda bırakılan savcı bu sapık katilin izini sürer.
Ayrıca Zeki Müren, Neriman Köksal, Ayhan Işık gibi ünlülerden de bahsedilir.
Yazarın ismi yazmasa yine erkek derdim. Öyle eril bir dille yazılmış. Ve bunun sebebi erkek karakterin bakış açısından yazmak falan da değil. Sistem eleştirisine tamam iyi fakat polisiye yönü neden bu kadar zayıf anlamadım. Bir savcı bey romanı ama adamın savcılığı kitabın başında bitiyor. Polis yine de olayla ilgili onu arıyor. Garip. Ve bir tık saçma geldi. Konusundan dolayı heyecanla okurum demiştim ama olmadı.