Mimar, insanbilimci ve eğitimci. 1926 yılında Samsun’da, bir asker ailesinin ilk çocuğu
olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini ülkenin yedi ilinde 11 okulda tamamladı. Kabataş
Lisesi’nden sonra 1943-45 yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesi’ne devam etti. 1945 yılında
kazandığı Devlet Bursuyla ABD’ye gönderildi. Mimarlık eğitimini Georgia ve
Massachusettes Teknoloji Enstitülerinde tamamladı (B.S., 1948, B.ATch 1949, M.Sc. 1950).
Yurda dönüşünde, Melda Sunay ile evlendi. Mecburi hizmetli olarak T.C. Devlet
Demiryolları İnşaat dairesinde ve şantiyelerinde çalıştı. 1956 yılında, İstanbul’da bir mimarlık
bürosu kurdu; 1956-1961 yılları arasında Daruşşafaka Lisesinde matematik ve Yıldız Teknik
Okulunda Mimarlık öğretmenliği ve yöneticilik yaptı. 1962-63 yılında USAID bursuyla
Columbia Üniversitesi (ABD)’de Eğitim ve İnsanbilim programlarını izledi (M.A. 1963).
Dönüşünde Hacettepe Üniversitesi’nin kuruluşunda görevler aldı. Doktorasını 1965 yılında
Hacettepe’de tamamladı. Temel Bilimler Yüksek Okulu’nu ve Nüfus Etütleri Enstitüsünü ve
Sosyal Antropoloji Bölümünü kurdu. 1969’da doçent, 1977’de profesör, 1993’te emekli oldu.
Güvenç ailesinin dört çocuğu, beş torunu var.
1972-76 yılları arasında Türk Sosyal Bilimler Derneği Başkanlığı; 1974 yılında Başbakanlık
Kültür Müsteşarlığı görevlerini üstlendi. 1979-81 yılları arasında Tokyo Üniversitesi Asya
Afrika Araştırmaları Enstitüsü’nde Konuk Araştırma Profesörü ve 1985-86 yılında Wilson
Center Burslusu olarak Smithsonian Enstitüsü (Washington D.C. ABD)’de araştırmalar yaptı.
1993-2000 yılları arasında Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı olarak Çankaya’da
görevlendirildi. Başbakanlık Atatürk Barış Ödülü Yüksek Kurulu’nda, Yüksek Öğretim
Kurumu Genel Kurulu’nda, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu’nda, Türk Eğitim Derneği
Bilim Kurulu’nda çalıştı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini UNESCO Genel Kurulları ile
Uluslararası Eğitim Konferanslarında ve Avrupa Konseyi’nde temsil etti.
Japonya’nın “Yükselen Güneşin Altın Işınları” nişanıyla ödüllendirildi. 1997 yılında Türkiye
Bilimler Akademisi’ne onursal üye seçildi. Halen Yeditepe Üniversitesi Antropoloji
Bölümünde çalışıyor.
Bozkurt Güvenç’in dördü yabancı dillere çevrilmiş 30 kadar kitabı, yabancı dillerden
Türkçeye beş çevrisi bulunuyor.
Bazı fiziksel özellikler belli toplumlarda ve belli coğrafya bölgelerinde yığılmalar gösterir. İşte ırk, bu türden yığılmalara veya yoğunlaşmalara verilen bir isimdir.
Bugün yaşayan ırklar, en ilkelinden en uygarına kadar, genetik bakımdan tek bir insan türüne girerler. Biyolojik değişme ve benzeşme süreçleri, bir sarmaşığın dalları gibi kah birleşerek, kah birbirinden ayrılarak devam edip gider görünmektedir. Arada bazı dalların kuruyarak kaybolması da mümkündür. Fakat süren dallar, ortak köklerini unutmamış gibi davranırlar. Sarmaşığın her dalındaki her çiçek poleni, başka daldaki başka bir tohumu dölleme ve yeni bir çiçek yaratma gücünü muhafaza ediyor. Bu benzetmede, sarmaşığın dalları, insan ırklarını temsil etmektedir.
Kitabı okudum okumasına ama hiç de beklediğim düzeyde değildi. Kültür tarihçisi, insanbilimci, halkbilimci sıfatıyla anılan yazarın beklemediğim cümlelerine takıldım kaldım. Sayfa 61'de "Laik kişi elbet dinsiz değildir..." demiş. Niye ? Böyle bir kural mı var? Laik kişi isterse dinsiz olabilir. Dinsiz değilse zaten asıl sorun başlar. Yeterince araştırmamış. Gereken bilgi düzeyine gelmemiş veya gelecek adımları atmamıştır.
Sayfa 74'de "Doğa'nın ya da tanrının yarattıklarına... demiş. Doğa mi tanrı mi bir karar vermesi gerekmez miydi profesör yazarımızın. Evrim ve devrim bölümünde insanın evrim konusunda katıldığım yorumlari olmuştu. Böyle çelişkileri görünce zorunlu olarak kitap bitsin istedim. Kültürü, sözlük anlamlarina sığınarak yapan yazarın görüşlerini de olumsuz buldum. Yararlandığı kaynaklar açısından Kültürel ögeler tablosu sayfa 75. Türler ve sınıflar 93-96. sayfalar olumlu baktığım bölümlerdi.
Kültürün Abc'siBozkurt Güvenç · Yapı Kredi Yayınları · 201897 okunma
Bozkurt Güvenç hocayı ne yazık ki geçtiğimiz aralık ayında kaybettik. Ama onun fikirleri yazdığı eserler aracılığıyla hala yaşıyor. Kültürün ABC'si adlı kitapta Bozkurt Güvenç hoca, "ğ” harfi dışında Türkçede bulunan harflerle başlayan kültür ile ilgili tam 28 adet makale yazmış. Bu makaleler bir gazete yazısı kıvamında ve en fazlası 3-4 sayfa yer tutuyor. Bu kitap bir kültür sözlüğü gibi. Ben okurken kültür ile ilgili pek çok yeni şey öğrendim. Kültür ile ilgilenenlerin ve özellikle sosyal bilimlerde okuyan kişilerin kesinlikle kütüphanelerinde bulundurması gereken bir kitap.
Kültürün Abc'siBozkurt Güvenç · Yapı Kredi Yayınları · 201897 okunma
Kültürün Abc’si |Bozkurt Güvenç
Üniversitede ders kitabı olarak okutulan eserlerden biri.Deneme ve makale tarzının birleşimi gibi denilecek bir tarzda yazılmış. Kitapta kültür çeşitli yönlerden sosyolojinin temel varsayımlarını gözeterek ele alınmış. Kitabın isminin “Kültürün Abc’si” olmasının nedeniyse kültürü ele alırken her bölüm alfabetik sıraya göre isimlendirilmiş olmasından geliyor. Yazarın söylemine göre kültür bugüne kadar sayısızca kez araştırılmış ancak sınırları net olarak çizilememiştir. Yazar da kendince bu kitapta sınırları çizilemeyen ve tanımlanamayan kültürü kendi bakış açısıyla sınırlamaya ve açıklamaya çalışıyor.
#alıntı
“Bilimsel bir çalışmanın yanlışlanabilir yani eleştiriye açık olması, bilimin eksiği kusuru değil, gücü ve övüncüdür.”
“Eğitim yol ise, kültür yolcunun hayat boyunca yaşayarak öğrendiklerinin tümüdür.”
“Biz ötekilere "öteki" adını verince, onlar da bizi "öteki" olarak görüyorlar. Böylece herkes, her birey "öteki" yani yabancı oluyor. Toplumuna yabancılaşıyor.”
#kitap #kitapönerisi #kitapkurdu #kitapaşkı #kitapsevgisi #kitapkokusu #kitaptavsiyesi #mitoloji #beyzaalkoç
Kültürün Abc'siBozkurt Güvenç · Yapı Kredi Yayınları · 201897 okunma