Brendan Freely 1959 yılında New Jersey’de doğdu, 1960 yılında ailesi, çocukluğunu ve ilkgençlik yıllarını geçireceği İstanbul ’a taşındı. İrlanda’da Rockwell College’da ve Yale Üniversitesi’nde eğitim gördü. Ardından yolculuklar yaptı ve çeşitli tuhaf işlerde çalıştı, biri California’daki bir sirkteydi. Daha sonra uzun süre Boston’da sosyal hizmetlerde görev aldı. 1995’te İstanbul’a döndü. Halen İstanbul’da yaşamakta ve edebiyat çevirmenliği yapmaktadır.
Beyoğlu bir alemdir. Beyoğlu yaşayan, cıvıldayan, kaynaşan, rahatlayan, gülen, eğlenen, yalnızlığa çare bulan hem şıkır şıkır, hem koku gibi buram buram, ışıklı, nefis bir caddedir. Beyoğlu'suz bir İstanbul düşünülemez.
Galatasaray Meydanı ismini Galatasaray Lisesi'nden alır; kavşağın kuzeydoğu köşesinde yer alan büyük demir kapı okulun geniş arazisine açılır. Okulun bugünkü binası 1908 yılından kalmışsa da, Galatasaray'ın kökeni Osmanlı'nın İstanbul'daki ilk zamanlarına kadar uzanır. Sultan II.Bayezid (s. 1481-1512) tarafından imparatorluk içoğlanları için Topkapı Sarayı'ndaki eğitim kurumuna destek olmak amacıyla kurulmuştur.
...Eminönü civarında yer alan ünlü şekerlemecinin şubesi Ali Muhiddin Hacı Bekir yer alır. Eminönü'ndeki yerleri 1777 yılında Sultan 1. Abdülhamid'in (s. 1774-1789) baş şekerlemecisi Hacı Bekir tarafından kuruldu.
Hacı Bekir lokumu icat etmesiyle ünlüdür ve lokum ilk kez onun dükkanında satışa sunulmuştu. Geç yaştaki ölümünün ardından dükkanı Ali Muhiddin Hacı Bekir devraldı; kendisi İstanbul'da rafine şeker kullanan ilk şekerlemecidir (daha önce şekerlemeciler bal ve pekmez kullanmaktadır).
Galata 1869'da tramvayla tanıştı; tek hatlı tramvay Galata Köprüsü'nü geçip Boğaz'ı takip ederek Ortaköy'e kadar gitmekteydi. Daha sonra 1876'da Karaköy'den Grand Rue de Pera'nın aşağı ucuna yolcu taşıyan ve böylece onları Yüksek Kaldırım diye bilinen antik merdivenli sokağı tırmanmaktan kurtaran Tünel, yani yeraltı füniküleri açılmıştır.
Yazar: Brenden Freely-john Freely
Kitap: Galata, Pera, Beyoğlu: Bir Biyografi
Çeviren: Yelda Türedi
Yapı Kredi yayınları
Sayfa: 263
Seçerek okunan (kitap-Yazar) yorumu.
Gözlerim kapalı dinliyorum İstanbul'u demiş şair. İstanbul nasıl anlatılır, nasıl tercüme edilir, nasıl okunur nasıl anlatılır. Eski İstanbulu eski istanbullular'dan bulursanız
Galata,Pera,Beyoğlu:Bir Biyografi
09.05.2020
Beyoğlu bölgesini adım adım,bina bina anlatan güzel bir eser.Tarihi yapıların geçirdiği dönemlerle beraber yaşadıkları değişimler keyifli bir çalışmaya vesile olmuş.
.
Orhan Kemal Müzesi nasıl gözden kaçtı (!) anlayamadım açıkcası.
.
Beyoğlu'na ,Taksim'e gidelim lafından sadece İstiklal Caddesi'nde volta atmak anlıyoruz.Güzergahımızda ki yapıların tarihini bilmeden yürüyoruz.Ana güzergah dışında ara sokaklarda da tarihi sürprizler sizi karşılayacaktır.
.
Okuyarak gezen daha çok bilir.
.
✏Beyoğlu Belediye Binası şehirdeki ilk belediye binasıdır.
✏Cohen Sister Kitabevi,Beyoğlu'ndaki en eski kitapçıdır.
✏Defterdar Emin Çeşmesi, Beyoğlu'ndaki en eski sokak çeşmesidir.
Kitabı okurken bu yönlü işlenmiş olması bana muazzam bir his verdi. Gönül isterdi ki kitabım elimde geze geze okuyayım ama öyle olmasa dahi öyle olmuş kadar hissettim. Edebiyatçılardan büyük isimlerden tut kenar mahallelere kadar herkesten bir iz bulduğum için kitap harikulade bir tat bıraktı bende. Bir sürü yer not aldım. Bilmediğim şeyler karışısında hayrete düşe düşe okudum. Eski İstanbul’a yer yer imrendim yer yer uzaklaştım. (En doğru tabir bu olmasa da kibar tabiriyle durum bu.) Yazar ince ince işlemiş desem yalan söylemiş olmam. Bu türde okuduğum (gezi) ilk kitap bu kitap olduğu için kendimi şanslı hissediyorum çünkü içimde bu türe karşı bir sevgi oluşturdu. Yazara teşekkürü borç biliyorum iyi ki geçmiş bu dünyadadan,İstanbul’dan. Sanırım yazar İstanbul’a gömülmüş onla aynı aşka sahibiz;İstanbul.
Sonsöze ise kalbimi bıraktım; “Beyoğlu’nun geleceği tahminlere açıktır. Bizim tahminimiz eşsiz karakterinin ve kimliğinin bu ya da şu biçimde var olmaya devam edeceğidir, çünkü karakterinin ve kimliğinin temel unsurlarından biri yeniyi kucaklama arzusu, hatta yeniyi kucaklamaya can atmasıdır.”
Bahsettiğim yazar John Freely***