Bülent Keneş Gönderileri
Bülent Keneş kitaplarını, Bülent Keneş sözleri ve alıntılarını, Bülent Keneş yazarlarını, Bülent Keneş yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Şeriati ve Humeyni, arasında ciddi yaklaşım farklılıkları bulunmaktadır. Şeriat görüşlerini modern sosyali sosyolojiye dayandırırken Humeyni düşüncelerini geleneksel Şii-İslam teolojisine dayandırmaktaydı.”
“Marksizm’den etkilenen Şeriati’nin yorumuna göre İslamiyet toplumun sınıflara ayrılmasına değil, sınırsız bir toplum kurulmasını emreder.”
“1963 yılında rejime muhalefet açıkça ifade edilmeye başlanmıştır. Buna paralel olarak Humeyni Kumm’daki Feyziye medresesi’ndeki vaiz kürsüsünden Şah idaresine karşı vaaz etmeye başlamıştır. Bir elinde Kur’an diğer elinde anayasa ile Şah-ı İslam ve anayasayı korumak için ettiği yemini bozmakla suçladığı duyulduğunda rejim tepki göstermiş, 22 Mart 1963 günü medrese bir paraşüt birliği saldırmıştır. Bu saldırıda bir grup öğrenci öldürülürken, Humeyni tutuklanmıştır.”
Batılı medya organlarının, İslam medeniyetini hep korkulması, ürperilmesi, hatta tiksinilmesi gereken bir olgu olarak tanıtma çabalarının ardında, muhtemel bir medeniyetler çatışmasının psikolojik ortamına kendi kamuoylarını hazırlama niyetinin yattığı da iddia edilebilir.
Amerikan kamuoyunun bilincine o kadar kötü bir İslam imaji yerleştirilmiştir ki, 1994 yılında Oklahoma City'de bir kamu binasına yönelik bombalı saldırının, henüz o yönde hiçbir gösterge olmadığı halde, Müslüman teröristler tarafından gerçekleştirildiği medyada işlenmeye başlanmıştır...
Soğuk savaş yılları boyunca komunizm tehdidi nasıl ki Batı kamu oylarını abartılı bir şekilde dehşete deşürecek boyutlarda değil idiyse, Yeşil Tehlike de aynı şekilde algılandığı seviyenin çok altında bir tehdit potansiyeline sahiptir.
Batı medyası, kendi dışındaki uygarlıkları basmakalıp klişeler halinde gösterme eğilimindedir. Bu bağlamda da İslam'ın marjinalleştirilmesi ve aşağılanması sürmektedir. Mesela yüz saatlik bir CNN ya da diger bir televizyon yayınında İslam ancak 10 dakika yer almakta, onda da Müslümanlar kitap yakarken ya da öfkeli kalabalıklar halinde gösterilmektedirler...
Batıda İslam dünyası indirgemedi kaba ve ırkçı bir yaklaşımla ele alınabilmekte, televizyon şovları ve sinema filmleri Müslümanları deve güdücüleri, terörist, zengin ve saldırgan şeyhler olarak lanse etmektedir...
1989 yılında ise birkaç Müslüman kızın okula giderken başlarını açmak istememeleri yüzünden Fransa'da ülke geneline yayılan hatta ülkenin sınırlarını aşan tatsız bir tartışma başladı...
1980'de Federal Almanya'da Kur'an kurslarının sayısının bini bulduğunun belirlenmesinin ardından Alman gazetelerinin bu konuda sayısız makale ve endişe verici başyazılar yayınladıkları görülmektedir...