Donald Grant Sözleri ve Alıntıları
Donald Grant sözleri ve alıntılarını, Donald Grant kitap alıntılarını, Donald Grant en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dağ kaynağıdır düşlerin.
Yasak ülkeler,
Binaların alınlığındaki süsler,
Gizli şehirler,
Tek bir sevgilinin oturduğu o yerler,
Başka bir dünya çıkar bu âlemden
Göğe yükselen o mağrur ifadeden,
Gençliktir ışıktan yapılmış
Mayasına sonsuzluk katılmış,
Düşler kayalığı alacakaranlıkta beliren,
Bir dağsın sen ölümün ötesinde hüküm süren.
Georges–Emmanuel Clancier
Şakaklarımın arasında gidip gelen her şeyi, kuraklıktan çakıltaşına varıncaya kadar, kabuğunu çatlatıp gün ışığına çıkarmalı; aynı, gürlemesini arttıran, ilerleyen, dizlerinize dalga dalga çarpıp çatlayan bir dağ buzyalağında olduğu gibi...
Jacques Dupin
Sayfa 27Kitabı okudu
Öylesine güzel ki bana aktarılan bu sanat,
Yeryüzünün mimarı olmak.
Andre Frenaud
Sizi dinliyorum
Dar vadilerinde bin bir yankıya açık dünya
Sizi dinliyorum
Söyleyiniz bana ne var güneş benzeri boşluğunuzda
Bernard Blancotte
Sayfa 23Kitabı okudu
Çakıltaşları
Hep beni konuşuyorlar
Bir olup gölgeyle
Paul Vincensini
Sayfa 28Kitabı okudu
Uzadığında gölgeler
boy attığında çiğdemler,
ayak sesleri gelir sürülerden
sonbahara doğru aşağılara inerken
Marie-France Subra
Sayfa 45Kitabı okudu
Sıkıntı, kaldı şu dağların ötesinde
Daha duru, daha şendir gökyüzü o yerde,
Beni bulacaksın, akıp giden suya eğilmiş bir halde
Hafiften esen bir gelin taşıdığı o derede
Taze kokusunu bir defnenin
Alıp götürdü benden, orada kaldı yüreğim.
Ben değilim burada gördüğün, sadece hayalim.
Petrarque
Sayfa 82Kitabı okudu
Işık ağacı vermez
kardan meyveler
Yoktur kardan tohumlar
Ne kardan portakallar ne de
karanfiller
Ne kuyrukluyıldızlar ne de kardan
güneşler
Uçsa bile kar, yoktur kardan
yapılmış kuşlar
Octavio Paz
Sayfa 33Kitabı okudu
Dağ keçisini bir de böyle okuyun! :D
Yerini alır. Toz gibi ufalanan kayaların kıyısında gezinir. Başdönmesiyle yoldaş olur. Aşırılığın zirvesinde şansa kement, cesarete kanca atar. Gözünü budaktan esirgemez. Tehlikenin sırat köprüsünde ip cambazlığı yapar. Olanaksızlığın eşiğinde köprü başı görevi görür. Bir tehlikeden kaçarken başka birine yakalanır.
M. -F. Lavaur
Sayfa 49Kitabı okudu
...otlar yosunlar likenler bütün hayvancıklar
göz görmez olmuş dik kafalı köknarların altında
yitirmiş yolunu göz bu kadar hayvanın arasında
insanlar şaşırıp kalmışlar dik kafalı köknarların altında
Raymond Queneau
Sayfa 6Kitabı okudu
Sıkıntı, kaldı şu dağların ötesinde
Daha duru, daha şendir gökyüzü o yerde,
Beni bulacaksın, akıp giden suya eğilmiş bir halde
Hafiften esen bir yelin taşıdığı o derede
Taze kokusunu bir defnenin
Alıp götürdü benden, orada kaldı yüreğim.
Ben değilim burada gördüğün, sadece hayalim.
Petrarque
...kimi zaman, don ve kasırga yüz şeytanla birlikte ince ince yağan doluyu birbirine karıştırdıklarında, karayel ve kar tanelerinin ağırlaşmış kanatları yitirir yollarını.
Samivel
Sayfa 30Kitabı okudu
Yüksek tepelerde çok sayıda deniz hayvanı fosili bulundu. Bu garip olay şöyle açıklanabilir: Dağların doğmasına neden olan o büyük kargaşa döneminde, denizlerin dibi yükselmeye başlayarak sıradağları yarattı. Tepelere dönüşen bu dipyüzeyler denizle ilgili izleri kendi içinde sakladı.
Dağ-direk
Eskiler, dağların gökyüzünü taşıdığını ve onun, yeryüzünün derinliklerine bağladığını düşünürlerdi. Çinlilerde Song-scian, Hintlilerde Meri, Yahudilerde Thabor Dağı temel direk konumundaydı.
Yeryüzünde bulunan sayısız kabarık kütlenin üzerine insanlar tırmanırlar; kumsalların, ovaların, fabrikaların iki ya da üç, hadi bilemediniz dört kilometre üzerinde olduklarından, sadece ve sadece bundan dolayı, farklı bir şekilde nefes alırlar, davranırlar, konuşurlar, severler ve yaşarlar.
Böylece bir başkası olurlar.
La Montagne-Larousse