O'na göre adalet, öncelikle insanın kendi iç dünyası ile ilgilidir. Adalet ile mutluluk bir arada bulunur; iyi insan, ölçülü ve adaletli olduğunda, hem mutludur hem talihlidir; kişi, herkesten çok zengin de olsa, adaletsiz ise, mutsuzdur. Âdil (adaletli) insan, kendi içinde bulunan değişik eğilimlerin birbiriyle çatışmasına olanak tanımaz, kendi iç dünyasında denge kurar ve böylece hem kendisiyle hem de toplumla barış ve uyum içinde yaşar.