Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fazıl Yazıcı

Fazıl YazıcıAyağın Nerede Oğul yazarı
Yazar
8.7/10
87 Kişi
417
Okunma
4
Beğeni
2.800
Görüntülenme

Fazıl Yazıcı Sözleri ve Alıntıları

Fazıl Yazıcı sözleri ve alıntılarını, Fazıl Yazıcı kitap alıntılarını, Fazıl Yazıcı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dar bir boğazda "boğacağız" diyenler ile, "boğamazsınız" diyenlerin boğaz boğaza harbidir Çanakkale.
Reklam
Mücahitler bir cümlenin sonunda üç nokta ile de kadınlarını anıyorlardı, büyüklerin yanında okunan mektuplarda. Üç noktaydı eşin mektuptaki yeri. Üç nokta ki gönüldeki yeri dağlardan deryalardan büyük... "Selam olsun evdeki çoluk çocuğa..."
Sayfa 101Kitabı okudu
Sahiden komik ama zekice...
Mardin'e gelecek Fransız ordusunu yok edecek güçlerinin olduğunu söylemişler. Kalenin etrafındaki çadırları ve ateşe hazırlanmış topları gören Norman, Mardinlilerin haklı olduğunu düşünerek apartopar trenle geri dönmüş(...). Oysa yapılanlar çok farklıymış. Mardinliler evlerindeki soba borularını sökerek Norman gelmeden evvel kaleye çıkarmışlar. Boruları 45° açıyla havaya dikerek ateşe hazır top havası vermişler sonra da soba borusu olduğu anlaşılmasın diye üzerlerini çadırla kapatmışlar. Boruları top namlusu zanneden Norman, yüzlerce topla korunan bir şehrin işgal edilmeyeceğini rapor etmiş. Herkes bu hikayeyi birbirine defalarca anlatıyor anlattıkça gülüyordu.
Çanakkale, bir dönem Osmanlı'nın Rumeli' ye açılan kapısı, bir dönem ölüm kalım savaşının verildiği coğrafya... Bir zamanlar akıncı n aralarının ilettiği topraklar, altı asır sonra düşman toplarını dövdüğü topraklar..
Reklam
Zaten mektuplar bir haber vermek derdiyle değil, hayatta olduğunu ispatlamak niyetiyle gönderiliyordu.
Karanlığın en kesif olduğu zaman güneşin doğmaya en yakın olduğu zamandır.
Kısa süreli girdapvari rüzgarın savurduğu kumun sebebiyet verdiği akciğer rahatsızlığı; cinnete götüren haşarat ve sineklerin verdiği eziyet; siperlerin önünde çürüyen cesetlerin salgıladığı pis koku... Bu, her gün yeni kurbanlar arayarak bin şekle giren, binlerce şeytani gülümsemeyle süzülen, havadan yırtıcı bir çatırtıyla hızla yaklaşan, yer altından ileri doğru savrularak sığınakları bütün sakinleriyle birlikte yutan silahların, şarkı söyleyerek ve mezarlar üzerinde ıslık çalarak uçması, ölüm manasına geliyordu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ağabey neden dümdüz gitmiyoruz da, böyle dolaşıp duruyoruz.Buralara düşman mayın mı döşemiş? Asker gülerek cevap verdi: -Belki bir define buluruz diye dolaşıyoruz(!) Niyazi birşey anlamamıştı Asker devam etti : -Şaka yapıyorum delikanlı şimdi herkes dümdüz giderse yol olur düşmanın dikkatini çeker,Bu şekilde hepimiz dolanarak ilerliyoruz ki yolumuz bulunmasın.
125 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.