Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Feyza Hepçilingirler

Feyza HepçilingirlerTürkçe "Off" yazarı
Yazar
8.0/10
528 Kişi
2.356
Okunma
139
Beğeni
9,3bin
Görüntülenme

Feyza Hepçilingirler Gönderileri

Feyza Hepçilingirler kitaplarını, Feyza Hepçilingirler sözleri ve alıntılarını, Feyza Hepçilingirler yazarlarını, Feyza Hepçilingirler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" Oysa Serafina'yı bir gün kavuşabileceklerini umarak değil, hiçbir zaman kavuşamayacaklarının bilincinde olarak sevmişti Hasan. "
Sayfa 218 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Bir açıklama beklediği ortadaydı da kimden beklediği belli değildi. Hüsnü değil, Hamide Hanım yaptı beklenen açıklamayı. ' Burada kalacağına göre dinini değiştirmeyi kabul etmiş besbelli' dedi. 'Yoksa nasıl kalabilir burada?' Şaşkınlığını ilk dile getiren Hasan oldu. ' Vay be ağabey!' dedi. ' Eleni'nin aşkı amma da kuvvetliymiş. Seni dinden çıkardı demek. Eleni uğruna hepimizi yarı yolda bıraktın.' "
Sayfa 215 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
"Kendi kendine bulduğu avunma yöntemiydi bu: Kendini meşgul ederek acısını hafifletmek..."
Sayfa 213 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Hamide Hanım da onlara sahilde şaşkınlık içinde oradan oraya seğirtenleri gösterdi. Şuurlu bir seçim yapmamıştı kimse. Kim neyi götüreceğini şaşırmış görünüyorudu. Hayvanları yol boyunca nerede barındıracakları, nasıl besleyecekleri sahiplerine kalmıştı da iyice saçma işler yapanlar da vardı. Millet aklını oynatmış gibiydi. Kadının biri tavasını almış, yavrusunu kucaklayan bir anne gibi göğsüne bastırmıştı. Bir adam eşeğinin bir yanına gülle gibi bir mezar taşını yüklemeye çalışıyordu. Taş tek tarafa yüklendiği ve ağır geldiği için eşek huysuzlanıyor, taşı sırtından atmaya çalışıyordu. Onları gösterdi Hamide Hanım anasıyla kocasına. Adamın ve kadının durumları hem gülünç hem alabildiğine acıklıydı."
Sayfa 212 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Küfretmeyi bilse küfredecek, lanet okumayı bilse lanet edecekti. Demek şimdi ona kızını kendi elleriyle Yusuf Ağa'nın koynuna sokmak düşmüştü. Sevmediğini, ısınamadığını bildiği adamla gerdeğe girmesi için zifaf odası hazırlaması gerekiyordu kızına. Entarisinin üstünden bile tenine yılan değmiş gibi irkilmemiş miydi Gülfidan? Bir yaban hayvanı tarafından ısırılmış gibi 'Ayyy!' diye bağırmamış mıydı? Şimdi nasıl? Bu adamı bu kadar yabancı, bu kadar uzak ve soğuk hissederken nasıl koynuna alacaktı bu gece? "
Sayfa 194 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Dondu kaldı Hamide Hanım. Hepimiz rahat edelim diye kızını feda ettin, öyle mi? dedi. .... Bir baba kendisi için olmasa bile ailesi rahat etsin diye yine ailesinden birini kurban eder mi? Kızını ona sormadan, yanında durmasından bile hazzetmediği biriyle evlendirir mi? "
Sayfa 193 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
" Bir an, kısacık bir an yüreğindeki kuş pır diye uçtu Gülfidan'ın. 'Niko!' dedi içinden. 'Başardın mı? Söyledin ve kabul ettirdin mi?' ... Yüreğinden havalanan kuş kafasını hızla bir yere çarptı. Pıt! Düştü. "
Sayfa 162 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Ya Gülfidan... Serafina'ya özenmesi hiçbir şekilde önlenemezdi. Serafina'nın giyimine kuşamına, tavrına tarzına bayılıyordu ama aynı duruşu, aynı tarzı kendi kız kardeşinde görmeye asla katlanamazdı. Gülfidan'ın saçını Serafina gibi omuzlarına salıp uzun eteklerini savurarak, üstelik yanında yabancı bir erkekle salına salına çarşı pazar dolaştığını hayal etmeye bile tahammülü yoktu. "
Sayfa 161 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Ağız alışkanlığıyla sık sık Osmanlı diyorlardı oysa biliyorlardı; Osmanlı yoktu artık. Osmanlı yıkılmıştı. Kemal Paşa Türkiye'yi kurmuştu. Türkiye artık padişahlık değildi; cumhuriyetti. "
Sayfa 143 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Ne olmuş Hasaniko'm? Ne olmuş?" dedi. Anlattı Hasan da. " Kemal Paşa Yunanları geri püskürtmüş. İzmir'e kadar kovalamış, oradan denize dökmüş hepsini. Kıyı kıyı bütün Anadolu'yu da Yunan'dan temizlemiş. Bir daha savaş olmasın diye anlaşmalar yapmaktaymış."
Sayfa 132 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
"... Ben olsam ne koyardım biliyor musunuz? diye sordu Gülfidan Hanım. Hepsinin kendisine bakmasını sağlandıktan sonra da aklındaki adı söyledi: "Mustafa Kemal." Şimdi bu adı koymanın tam zamanıdır. Yeni doğan tüm oğlan çocuklarının adı Mustafa Kemal olmalı. Oradakiler bunu düşünüp önerebilen kadına hayranlık duyarak başlarını salladılar. "
Sayfa 113 - Kırmızı Kedi Yayınevi
"... ateşle barut derlerdi eskiler. Yan yana gelmemesi gereken iki genç insan. "
Sayfa 90 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" ... içindeki kanat şakırtısı dinmiyordu ki... "
Sayfa 90 - Kırmızı Kedi Yayınevi
" Özlem gerçekten burnunun direğini sızlatır mıydı insanın? Sızlatırmış."
Sayfa 78 - Kırmızı Kedi Yayınevi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.