Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fuzuli Bayat

Fuzuli BayatKadim Türklerin Mitolojik Hikayeleri yazarı
Yazar
8.7/10
208 Kişi
1.077
Okunma
79
Beğeni
6bin
Görüntülenme

Fuzuli Bayat Gönderileri

Fuzuli Bayat kitaplarını, Fuzuli Bayat sözleri ve alıntılarını, Fuzuli Bayat yazarlarını, Fuzuli Bayat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-Bar nemenı yok dep aytana bardı yok tegen yok bolar. (Olan şeye yok deme; eğer yoktur dersen, var olan şey de yok olur.)
Türkler insanın kötülüğü içindedir derler
Payana, insan şeklinde bir şey yaptı. Bu varlığa ruh bulmak için göklere kalktı, ancak kalkmadan önce tüysüz bir köpek yarattı ki insanı korusun. Az sonra Erlik göründü ve köpeğe yaklaşıp şöyle dedi: - Sen bu insanı bana verirsen, ben de sana altın tüyler veririm. Köpek Erlik'in sözüne kandı ve insanı onun eline verdi. Erlik de insanın neresi varsa her tarafına tükürdü. Az sonra Payana insana ruh vermek için geldi. Erlik de hemen oradan uzaklaştı. Payana baktı ki, insan baştan aşağıya kadar tükrük içinde kalmış ve kirlenmiştir. Ne yaptıysa insanı temizleyemedi. O zaman da Payana, insanın tersini yüzüne çevirdi. Böylece insanın içi tükürüklü ve kirlenmiş oldu. O nedenle kadim Türkler insanın kötülüğü içindedir derler
Reklam
insanın alacası içindedir, dışı ise aldatıcıdır
Ülgen'in insanları mahvetmek istemesinin nedeni, Erlik'in onlara kötü ruh vermesiydi. Kadim Türklerin şöyle rivayet ettikleri kayıtlıdır: Ülgen bu durumdan kurtulmak için önce onları mahvetmek istedi, ancak daha sonra bu kötü kokan insanların dışını içine, içini de dışına çevirmekle meseleyi çözmüş oldu. O nedenle insanın alacası içindedir, dışı ise aldatıcıdır
Erlik Han, bilinen ilk insandır. Hatta o, dünyayı yaratan Ülgen'e de bu konuda yardım etmiştir. Şöyle ki, Erlik Han bazı bilgilere göre Ülgen'in ikiz kardeşi veya oğludur. Ancak sonunda Erlik, dünyayı yaratan Ülgen'i kıskandığı için onun rakibi ve düşmanına dönüşmüştür.
Gök Tengri Türkleri yarattığında onları kendi ordusu, dünyaya hüküm edecek millet kıldığından onlara yada taşı adlı bir çok özelliği olan taş vermiştir.
Sayfa 217Kitabı okudu
Reklam
Şamanlık her ne kadar eril bir görünüm sergilese de kökeninde ve tabanında, özellikle de koruyucu ve yardımcı ruhlar bağlamında dişil bir yapıya sahiptir ki, bunu aradan geçen 3-4 bin yıllık zaman süreci de bozamamıştır.
Eski çağ ve onu izleyen orta çağda Türk kadınını belli bir mekana hapsetmek mümkün gibi gözükmüyor.
Sibirya şamanlarının söylentilerinde en güçlü şamanın kadın olduğunu görmekteyiz. Ayrıca geleneksel Türk şamanlık literatüründe de, Altaylı ve Yakut şamanları ile yaptığımız görüşmelerde de kadın şamanların, bütün hallerde erkek şamanlardan güçlü olduğu vurgulanmakta, hem tedavi hem ritüel bağlamında kadın şamanların özel bir yeri olduğu söylenmektedir.
Sayfa 52 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Toplumsal cinsiyet kuralından bakıldığında Türk kadınının diğer Müslüman ve hatta Avrupa kadınlarına kıyasla sosyal alanda faal olduğu tespit edilir.
Sayfa 24 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Reklam
Kadının doğurganlığı onun kutsanmasını sağlamıştır.
Sayfa 22 - Ötüken YayıneviKitabı okudu
Şamanın şarkıları, söyledikleri kendisinin değil, onun ruhlarınındır. Tıpkı Sufi şairleri gibi o da söyleyendir, söyleten değil.
İnsanların sağlam durmaları ve sağlıklı düşünmeleri için sadece fiziki sağlığa sahip olmanın yeterli olmadığının bilincinde olan şaman, ruhu tedavi etmekle bir gönül sağlığı düşüncesini de benimsetmektedir. Ruhumuz sağlam olursa biz mutlu oluruz, hatta fiziki ağrılara, azaplara, sıkıntılara göğüs gerebiliriz.
Şimdi ve geçmiş?
Şamanlar, şimdiki zamanla geçmiş arasında, şimdiyle yaratılış çağları arasında mediyatörlük yaparlar. Bu arada gelecek hakkında kehanetlerde bulunsalar da (hastalık, savaş, kuraklık, kıtlık, hava vs.) şimdiki zamanı yaşarlar, geleceğe o kadar da önem vermezler, çünkü şimdiki zaman, geçmişle bağlar kopmadıkça, o bağlar var oldukça mevcuttur ve şimdiki zaman geçmişin hesabına tekrar tekrar yaratılır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.