Grace Paley 1922 yılında Bronx’da doğdu. Annesi ve babası 1905 yılında Çarlık Rusyası’ndan kaçarak Amerika’ya gelmiş Ukraynalı sosyalist Yahudilerdi. Paley, kültürünü ve dillerinin ritmini hikayelerinde seslendireceği Rusça ve Yidişçe konuşulan bir evde büyüdü. Vietnam Savaşı’na, nükleer silahlanmaya karşı mücadele eden Paley, hayatı boyunca muhalif olmayı sürdürmüş bir politik aktivistti. Gündelik hayatın tarihini yazdığı üç hikaye kitabı yayımladı. 1997 yılında İnsana Hiç Rahat Yok Kendinden, Son Dakikada Büyük Değişmeler, O Gün Daha Sonra adlı kitaplarının yer aldığı Collected Stories çeşitli ödüllere aday gösterildi.
Unvan:
Amerikalı Kısa Öykü Yazarı, Şair, Öğretmen ve Siyasi Aktivist
... hayatımın yanıp kül olmuş her bir gününün dumanı utançla tütmeye başlamıştı ve o duman yüzünden güzel geçen sayılı anları bile tam olarak göremiyordum.
Şaşırtıcı, etkileyici ve gerçekçi bir kitapla geldim bugün.
#ölüdildebirhayalperest
@delidolukitap
.
Tesadüf eseri yolumun kesiştiği metin, Grace Paley’in “Toplu Öyküler’inden derlenmiş.
Yazarın hayatı kitabın özü…
Çarlık Rusyası’ndan Amerika’ya göç etmek zorunda kalan Yahudi bir ailenin çocuğuymuş Paley.
Yani “araf”ta kalanlardan.
Varın anlatılanları siz düşünün.
İki kısımdan oluşan kitap; New York’a göç edenlerin, aldatılanların, aldatanların hikâyeleri.
Üstelik kimi zaman eğlenceli, kimi zaman hüzünlü…
Kalemiyle tanıştığıma memnunum. #okuyun
Açıkçası kitabın içeriğini bilmeden ismini sevdiğim için satın almıştım ve aldıktan sonra öğrendim ki öykü kitabıymış. Öyküyle arası iyi olan bir okur değilim. Genelde kitabın sonunu getirmekte zorlanırım, nitekim bu kitapta da öyle oldu. Yazarın değişik bir anlatımı var, öyküler de ilginçti. Kendisinden rahatı olmayan insanların öyküleri vardı.
Okuduğum diğer öykü kitaplarıyla kıyasla güzel bir kitaptı. Öykü severlere tavsiye edebilirim.
Çevirmeni Aylin Ülçer yüzü suyu hürmetine almıştım bu kitabı. Kendisi ne çevirdiyse, sevdiğim türde olsun olmasın, ilgimi çeksin çekmesin okuyorum/okuyacağım. Onun yerlileştirmeleri, bulduğu karşılıklar bende hayranlık uyandırıyor.
Bu itkiyle okurken birden kitabın kendisini de sevmeye başladığımı fark ettim. Paley'nin günlük hayatı anlatırken