Sağlık sistemleri, sağlığın ekonomi politiği, sağlıkta eşitsizlikler, kapitalizmin krizi üzerinde çalıştığı özel ilgi alanlarıdır. yayınlanmış 12 adet kitabı bulunmaktadır. makaleleri, toplum ve hekim, ekonomik yaklaşım, sosyoloji dergisi, sağlık toplum siyaset, sağlıkta sınıf tavrı, insancıl gibi çeşitli dergilerde yayınlanmıştır. 1987 yılından beri aktif olarak hekim hareketinin içindedir. bir dönem türk tabipleri birliği halk sağlığı kolu başkanlığı yapmıştır. halen toplum ve hekim dergisinin yayın kurulu üyesi ve antalya tabip odası büyük kongre delegesidir.Ekim 2000'de doçent ünvanı aldı.
Unvan:
Öğretim Üyesi, Halk Sağlığı Uzmanı, Yazar, Gazeteci
Bilimden kopan kafalar donuklaştı. Kitlelerin gündelik pratiğin kendiliğinden yaratıcılığıyla dolu zihinleri din ve kadercilik tarafından işgal edildi. Her şeyi olduğu gibi kabullenen, güçlünün iradesine boyun eğen bilinç yapısı şekillendi.
Taşeronlaştırma politikası ilaç araştırmaları için bile söz konusudur. NOVARTİS, ASTRA ZENECA, PFİZER gibi tekelci ilaç firmaları araştırma faaliyetlerini taşeronlaştırmaktadır. Bu tekellerin taşeronu durumundaki Hindistan 2003 yılında bu işten 70 milyon dolar kazanmıştır. Ancak aynı süreç içinde bu tür ülkelerin ilaç tekellerinin KOBAYI olduğu yönünde etik eleştiriler de gelmeye başlamıştır. İlaç firmalarının taşeronlaştırılmasının nedeni firmaların klinik araştırmalar için gereken sayıda denek bulmakta zorlanmasıdır. Bunun nedeni ise Batılı hükümetlerin klinik araştırmaları hasta güvenliğiyle ilişkili sıkı kurallara bağlamış olmasıdır. Öte yandan klinik araştırmaların maliyeti toplam ilaç geliştirme maliyetinin%60'ını oluşturmaktadır. Klinik deneylerin taşeronlaştırılmasının önemli nedenlerinden birisi de bu maliyeti azaltmaktır. Klinik deneylerin çevre ülkelere taşeronlaştırılması ilaç tekellerine hem Batı'nın sıkı kurallarından kurtulma hem de maliyetleri azalma olanağı vermektedir (Adobor, 2012).
Din Bilim Felsefe Din, bilim ve felsefenin derdi nedir ki birbirini eleştirip dururlar?
Ontolojik ve epistemolojik açıdan varlıklarını kabullendirmek kendi dünyalarını benimsetip doğrunun, gerçeğin sadece kendi pencerelerinden göründüğü gibi olduğunu empoze etme çabasından başka bir dertleri var mıdır acaba?
Din kapalı bir sistem olarak sorgulanmaya kapalı ortaya attığı görüşün kabulünü şart koşar.
Bilim duyumsanabilir, ölçülebilinir olay ve olguların neden ve sonuçlarını kendisine ilke edinir.
Felsefe ise kuşkularla, sorgularla bilim ve dinin dogmatiklerine karşı kendi öz savunmasını verir.
Din Bilim Felsefe Tarih boyunca insanoğlunun anlam arayışı, hayatta kalma çabası, karşılaştığı olay ve olgular karşısındaki tavır ve tutumu kendi varoluşu açısından kaçınılmaz olmuştur.Avcılık ve toplayıcılık yaptığı dönemlerde kendisini hayatta tutan, hayata bağlayan somut ve soyut şeylere kendince anlamlar yüklenmiştir.Animizm,totem ve şamanizmden başlayan somut kavramlara soyut anlam yükleme çabaları antik yunanda yunan panteonunun oluşumu ve sonrasında tel tanrılı dinlere doğru evimleşen bir sisteme öncülük etmiştir.
Din Bilim Felsefe Bir solukta okunabilecek bir kitap değil.Tam aksine sindire sindire okunması gereken bir kitap.Din, bilim ve felsefe ayrı başlıklar altında detaylı analizler yapılarak aktarılmış.Özellikle evrim teorisine ciddi vurgular yapılmış ve Dini otoritelerin yıllarca eleştirdikleri kabul etmedikleri evrim teorisini dinin bir parçası olduğunu tanrıya içkin bir düzlemde incelendiği konusunda din çevrelerinin iki yüzlülüklerini deşifre etmiş.Aynı şekilde bing bang teorisini de dini otoritenin nasıl sahiplendikletini aktarıyor.Antik yunanda din, bilim ve felsefenin birbiri içine girdiğini materyalist bir oluşumdan idealist bir oluşuma (thalesten platona) doğru bir yönelim olduğundan bahsediyor.Kitabın sonlarına doğru kavramlar daha bir ağırlaşıyor her bir cümle için durup düşünüyorsunuz.Son 50 sayfa bitmedi bir türlü.Hatta bazen bir sayfayı defalarca okuyup analiz etmeye çalıştım.
Evrimleşme sürecinde kazandığımız, biriktirerek bugüne kadar gelen merak ve yaratıcı düşünceler din ile birlikte körelmeye başladı. Bilimsel gelişme sürecinde meraklarımızın maddeci, teknik yönde gelişmesinin yanında mistik anlam arayışı da beynimizin bir köşesinde yer edindi. Bu düşünce aslında gerçeklikten kopuştu. Insanın anlam arayışı bu yönde olmamalıydı. Siyasi iktidar bunları iyi kullandi. Tanrı kral oldu. Daha sonra iktidar tanrıyı görülmez kılarak etkisini arttırdı. Topluma itaati zorlayan dini hükümleri, dini kitap örnekleriyle birlikte görmemizi sağlayan bu eseri ve yazarın diğer eserlerini
İnanç sistemimizin bilim ve felsefeyle kısa tarihini ele alan, din adamlarına göre bilim ve felsefenin yerini tartışan, yaratılışı ve insanı din, bilim ve felsefeyle olan ilişkisini konu edinen bir kitap. Bu kitabı okurken inançları ve dini bilgileri bir kenara bırakarak objektif olarak okuyabilen anlayabilir.
Alana meraklı birisi için farklı ülke örneklerini içeren çok sayıda bilimsel veriye dayalı doyurucu bir kitap olacaktır. Ben dersimin kitabı olduğu için okudum dolayısıyla ilgi alanım olmadığı için okurken çok ama çok sıkıldım. Akıcı bir yazım dili yok ama bilgi edinmek için bir kaynak kitap olabilir diye düşünüyorum.