1916'da doğdu. Kaliforniya Üniversitesi'nde maden mühendisliği, fizik ve gazetecilik okudu, ancak bunların hiçbirinden derece almadan üniversiteyi terk etti.
İlk öyküsü 1945'te yayımlandı. İlk kitabı The Dying Earth (Ölen Dünya) 1950'de yayımlandı. Vance bunu izleyen yıllarda bütünlüklü romanlardan ziyade kısa novella'lar ya da bir tema etrafında bir araya getirilen öykü dizileri yazmayı tercih etti. 1952'de yayımladığı Big Planet (Büyük Gezegen) ile bilimkurgu dünyasındaki yerini sağlamlaştırdı. Roman boyutlarındaki ilk çalışması olan To Live Forever (Sonsuza Dek Yaşamak) 1956'da yayımlandı.
İlk Hugo Ödülü'nü The Dragon Masters (Ejderha Efendileri) ile 1963'te alan Vance, En Son Kale ile 1967'de hem Hugo, hem de Nebula ödüllerini kazanmıştır. Vance'in diğer ünlü çalışmaları 1964'ten 1981'e kadar uzanan Demon Princes (Şeytan Prensler) ve 1968'den 1983'e kadar uzanan Planet of Adventure (Macera Gezegeni) dizileridir. Vance'in birçok çalışması bilimkurgu ile fantazi türlerinin özel bir karışımını temsil eder.
Pek çok kitabı, Jack Vance adıyla yayımlandı. 11 kitabını John Holbrook Vance, 3 kitabını ise Ellery Queen adlarıyla yayımladı. Alan Wade, Peter Held, John van See, Jay Kavanse da takma adları arasındadır.
Bazı kitap dizilerini farklı gönderilerde bir araya getireceğim zaman zaman. İlgili olanlar için faydalı olabilir diye düşündüm. İlkiyle başlıyorum.
Karşınızda 33 kitaplık "Metis Bilimkurgu" dizisi. 1995-2002 yılları arasında Metis Yayınevi'nin yayımladığı bu kitaplardan birçoğunun güncel olarak baskısı bulunmuyor ne yazık ki. Bazıları
“Bu hayat tarzımız sonsuza kadar devam edemezdi. Bu kadar uzun sürmesi bile bir mucize.”
Metis Bilimkurgu dizisinin en kısa kitaplarından biri olan En Son Kale, bizlere Hugo ve Nebula Ödüllü bir öykü sunuyor.
Daha çok bir tema çerçevesinde kısa hikayeler ve novellalar kaleme alan
Jack Vance 'in romanları azınlıktadır. İlk kitabını 34 yaşında
Eser farklı bir gezende İnsanlar, Kuşlar, Mekler ve başka bir çok farklı canlı (uzaylı) yaşadığı bir gezegende geçiyor. Eserin en çok öne çıkarak istediği ana fikir insan kibrinin verdiyi büyük felaketler ve sonucudur. Burada Mekleri önce köle gibi çalıştırdıkdan bütün "iş"-leri Meklere yaptırmış insanların sonradan Meklerin üsyanına karşı bir şey yapayışlarını görüyoruz. "O pis işi ben mi yapıcam" güruruyla (pis iş dediği de tamircilik mesala, yada savaçmak) kendini kainatın en büyüyü en önemlisi gören bu insan yaratıkların Mekler tarafından nasılda kolayca katledildiğini görüyoruz.
"Karar bir kez verilmişti, geri dönüşü yoktu".
En Son KaleJack Vance · Metis Yayınları · 199738 okunma
Uzaya yayılan insanlığın küçük bir bölümü, artık unutulmaya yüz tutmuş olan Dünya’ya geri dönüp seçkinci, aristokratik bir düzen kurarlar. Çok az sayıda soylu, onlara besin sağlayan “Köylü”ler, teknik işlerini gören “Mek”ler, süs eşyası gibi kullandıkları zarif ve kırılgan “Feyn”ler ve ulaşım işlerinde kullanılan “Kuş”lar. Kalelerinde güven içinde