Joseph Heath Gönderileri
Joseph Heath kitaplarını, Joseph Heath sözleri ve alıntılarını, Joseph Heath yazarlarını, Joseph Heath yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Otantikliğin birincil işaretlerinden biri metalaşmanın olmamasıdır. Bir nesne ya da deneyim nakit para bağı içerdiği an modernliğin bir parçası olur.
Sayfa 277Kitabı okudu
Batılılar Üçüncü Dünya ülkelerini kendi benliğini bulma yolculuklarının bir zemini olarak kullandı on yıllardır.
Sayfa 259Kitabı okudu
Toplumun sizi uymaya zorladığı ya da size bir insan gibi değil bir sayı olarak muamele ettiğini hissettiğinizde kendinize şu soruyu sormalısınız: "Bireyselliğim başka insanlara daha çok iş çıkarır mı?"
Sayfa 243Kitabı okudu
Genç insanları reklama karşı özellikle kırılgan yapan şey, onların başka bilgi ve deneyim formlarından, şehir hayatı için gerekli zırh olan sağlıklı şüpheciliği aşılayacak alternatif enformasyon kaynaklarından mahrum olmalarıdır. Şekillenmemiş kimliklerine ek olarak, ergenlerin ürünlerin geniş yelpazesi ile ilgili çok az pratik deneyimi vardır. Genellikle fiyat bariyerinden bir haber olmaları ebeveynlerine yaptıkları harcama baskısını artırabilir.
Sayfa 225Kitabı okudu
Quart'a göre pazarlamacılar, ergenlerin kırılgan egolarını ve yarı yapılanmış kimliklerini sömürüyor, onları günümüz lüks ekonomisinin kurbanları haline getiriyor.
Sayfa 225Kitabı okudu
İnsanların gerçekten kurmak istedikleri şey bireysellikleri olsaydı, bunu sadece tesadüfi davranmakla çok kolay yapabilirlerdi. Fakat gerçekten peşinde olduğumuz şey, bireysellik değil ayrımdır ve ayrım farklı olmakla değil, ayrıcalıklı bir kulübün üyesi olarak kabul edilmemizi sağlayan bir şekilde farklı olmakla başarılır.
Sayfa 221Kitabı okudu
İşin garip yanı öngörülebilir olmak bir kimliğe sahip olmanın özüdür.
Sayfa 221Kitabı okudu
"Reklamlar tüm duyularımıza tecavüz ediyor"
Reklamlar bilinçaltımıza, bizi satın almaya programlanmış robotlara döndüren çeşitli arzular implant ediyor.
Sayfa 213Kitabı okudu
Özellikle karşı kültürün yıkıcı gücüne bağlananlar için tüketimci cool, sadece şirketlerin bize cool ürünler satılık arzularımızı sömürmesi değildir; onların bu ürünler için fiilen arzu yaratmasıdır. Sistematik olarak dolandırılırız, manipüle ediliriz, tüketimci cool zihniyetine programlanırız, başka türlü gerçekten istemeyeceğimiz ürünleri almaya kandırılırız.
Sayfa 213Kitabı okudu
Onun yaptığı özellikle müzikte karşı kültürün en tehlikeli unsurlarını alıp, yapay seri üretim versiyonları yoluyla onları üretmek ve sonra gerçek gibi kitleleri geri satmaktı. Böylelikle 60'lardan doğan devrimci potansiyel her ne ise, onun yıkıcı enerjisi kökten değişime kararlılıkla direnen bir sistem tarafından düzenli olarak boşaltıldı.
Sayfa 205Kitabı okudu
Giysilerin birörnekliği kaçınılmaz olarak zihnin birörnekliğine yol açar; başkalarının giyim kuşam dayatmalarına uyuyorsanız,varlığın dışarıdan bir belirlenme şekline uyuyorsunuz demektir
Sayfa 171Kitabı okudu
Hepimiz TV ya da fast food ya da ambalajlı çerez ve önceden belirlenmiş kıyafet kelepçelerini çıkarıp atmak isteriz. Ama Top 40 saçmalığının vasat dünyasında, Tayvan malı ürünlere batmış evrenimizde bir alıcıdan başka herhangi bir şey olarak birey için çok az yer vardır.
Sayfa 159Kitabı okudu
Delilik seyircinin gözündedir. Neyin gerçek olduğunu neyin olmadığını ya da neyin doğru neyin yanlış olduğunu bize kim söyler? İsa bugün dünyaya gelseydi akıl hastanesine kapatılırdı. Ama insan öldüren manyaklar iktidar koridorlarında yürür. Bilim insanları, bürokratlar ve ilaç firmaları, çeşitli merhem ve ilaçlarla duygularını körelterek halkı kontrol etmede birleşmiştir.
Sayfa 154Kitabı okudu
Fouccault modern çağın büyük kapatılma dediği şeyle başladığını öne sürer. Her cins sosyal uyumsuz toparlandı ve hapishaneye, tımarhaneye, ıslahevine ve hastaneye sevk edildi. Fouccault'un görüşüne göre bu kurumlar modern toplumda düzenin payandaları haline geldi. Sürekli olarak hapishane ve tımarhane arasında benzerlik kurar. Hapishane başka herkes gibi davranmayı reddedenleri cezalandırır; tımarhane başka herkes gibi düşünmeyi reddedenleri kontrol altında tutar. George Orwell'ın 1984 kitabında tahayyül ettiği, düşünce suçuna bulaşanları tutuklamak için sokakta düşünce polislerin devriye gezdiği baskıcı toplum çoktan kapımıza dayanmıştır Fouccault'a göre. Biz açıkça bunu fark etmeyi beceremeyiz; çünkü hapishaneler hastane olarak etiketlenmiştir ve polise doktor denmektedir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Kültürdeki farklar, yasalar ve kurumlardaki farkların bir sonucudur. Kanadalılar, Amerikalılardan farklı TV şovları seyrettikleri ya da köleliğin mirasından muaf oldukları için değil, her an ateş edileceğinden endişe etmedikleri için bir korku kültüründe yaşamıyorlar.
Sayfa 151Kitabı okudu