1970 lerin sonunda İran’dayız. Değişim rüzgarları esiyor, bir gecede tüm güzellikler, mutluluklar ve özgürlükler son buluyor. Dostluklar yok oluyor ve herkes karşısındakine düşman gözüyle bakıyor. Anneler çocuklarını reddediyor, hatta gözünü kırpmadan ihbar ediyor. Her aileden bir cenaze çıkıyor ve ne yazıktır ki ölüleri için bir mezar bile yaptırmalarına izin verilmiyor. Yakın tarihe ait bir roman ama aslında bizim coğrafyanın hiç bitmeyen sorununa kesitsel bir yaklaşım. Otobiyografik de denebilecek bu romanı okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Cami EviKader Abdolah · Etik Yayınları · 201218 okunma
Ah,zaman nasıl akıp da gidiyor.Küçükken babama eşlik ettiğimde,zaman sanki durmuş gibiydi.Gün yerinden kımıldamaz,gece bitmek bilmezdi.Bugün o günlerin tamamının anında geçmiş olduğunu görüyorum.
Bir zamanlar bu memleketten bir cennet yaratmak istemiştik.Fakat ne memleketin,ne halkın ne de bizim buna hazır olmadığımızı bilmiyorduk,veya belki bilmeyi istememiştik.
Zaman epey ilerlemişti. gökyüzü karanlıktı. sokak lambaları yanmıyordu. Yine de her şeyin üstüne. ne güneş doğan ne de tam karanlık bir ölüler diyarına mahsus, sisli bir ışık, belli belirsiz bir alacakaranlık çökmüştü.
Herkese selamlar herkese merhabalar. Bu gün Karga ile karşınızdayım. Okuduğum en saçma kitaplardan birisiydi. İslamı yanlış terimlerle aksedilen bir eserin 21 dile çevirmesi ise beni gerçekten üzdü. Beni sinirlendiren bir kaç alıntı yapacağım sizlere:
"Muhammed'e, yani peygambere bak örneğin. Okuması yazması yoktu; lakin hayalinde büyük bir kitap vardı. Kendisi yazmıyordu, onun için sokaktan geçenleri durdurup anlattı, kitabını anlattı. Sonuçta tek kelime yazamazken, büyük bir kitap yarattı." Bu alıntı 10. Sayfada ve daha devamı var:
""Müslüman kadınlar çarşaflarıyla mı duş alır?"
"Başları battaniyeli ne hoş hatunlar onlar.""
Bu yazıları gördükçe yazacak cümle bulamıyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim...