Öne Çıkan Korkut Tankuter Gönderileri
Öne Çıkan Korkut Tankuter kitaplarını, öne çıkan Korkut Tankuter sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Korkut Tankuter yazarlarını, öne çıkan Korkut Tankuter yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Birinci Dünya Savaşı
Suriye cephesindeki 7. Ordu komutanlığına atanınca Halep'e gitmek üzere yola çıkacaktım ki 7. Ordu'nun bağlı bulunduğu Yıldırım Orduları Grubu komutanı Alman Mareşal Falkenhayn' dan birkaç sandık altın geldi. Halep'te İngiliz ve Arap saldırılarına karşı koymak amacıyla savunma hattı kurmak için çalıştığım dönemde bu altınların rüşvet için gönderildiğini anladım.Mareşal Falkenhayn, harekât'ın Alman çıkarlarına göre planlanmasını istiyor ve buna göz yummamı bekliyordu.
Sayfa 35 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
-ben ayımı yerde buldum
ne ararım gökyüzünde
bana rahmet yerden yağar
benim yüzüm yerde gerek
Çünkü Avrupa'nın üç yüzyılda yaşadığı tüm gelişmelere bir çırpıda ulaşmak mümkün değildi. Bilim, geliştikçe daha da hızlanan bir özelliğe sahip olduğundan yola bizden çok önce çıkmış olanlara yetişmek için yalnızca şok çalışmak yetmiyor, yeni bir anlayışla gerekiyordu.
Ancak Osmanlı Devleti üç yüzyıldan bu yana din adına ortaya atılmış hurafelerle yönetiliyordu. Dünyadaki her bilimsel gelişmeye "gavur icadı" adı konuyor ve birçok gelişme, "günah" kavramıyla etiketlenip yasaklanıyordu.
Sayfa 23 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı padişahları, at sırtında kılıç sallamakla eski güçlerine ulaşamayacaklarını görememişlerdi. 18. yüzyılda gerileme dönemine giren Osmanlı Devleti, 1839' da Tanzimat'ın ilanıyla yüzünü Batı' ya dönmeye çalışsa da çok geç kalmıştı.
Sayfa 22 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Yapacak çok us vardı, ama önce barış görüşmelerine hazırlanmalıydık. Cephede kazandığımızı masada kaybetmememiz gerekiyordu."
Sayfa 79Kitabı okudu
"Bu, bütün milletin seferberliğiydi. Bu savaş, bütün milletin bağımsızlık savaşıydı ve dünyada daha önce benzeri görülmemişti."
Sayfa 67Kitabı okudu
Ben bir acep ile geldim, kimse halim bilmez benim,
Ben söylerim, ben dinlerim, kimse dilim bilmez benim.
Benim dilim kuş dilidir, benim ilim dost ilidir,
Ben bülbülüm, dost gülümdür, bilin gülüm solmaz benim.
O dost bana gelsin demiş, sundum kadeh alsın demiş,
Aldım kadeh, içtim şarap, ayrık gönlüm ölmez benim.
Ne durum var ne durağım, hiç yerde yoktur kararım,
Hakk'a münacat etmeğe, belli yerim olmaz benim.
Sor durduğum yeri bana, gelirsen gösterem sana,
Bir zerrece Hak'tan ayrı, gözüm nesne görmez benim.
Tur dağında bir tecelli, gör Musa'ya neler kıldı,
Yunus der ki; Hak katında sözüm geri kalmaz benim.