Galler'de, İngiltere'de doğdum, ancak Melbourne, Avustralya'daki okul ve üniversiteye gittim. Bath Spa Üniversitesi'ndeki Yaratıcı Yazarlık alanında yüksek lisans çalışması yapmak ve aynı üniversitede Yaratıcı Yazarlık alanında doktora yapmak için İngiltere'ye geri döndüm. Başlangıçta yalnızca soğuk olduğu için bir yıl kalacağım dememe rağmen hala İngiltere'de yaşıyorum! Bath Spa Üniversitesi'nde Öğretim Görevlisiyim.
En azından seninle beraberken, her nasılsa hayatımın bir önemi varmış gibi geldi... Hayır, tam olarak öyle değil...
Hayatım önemseniyormuş gibi geldi.
Kafam çok karışık neler hissedeceğimi bilmiyorum .Sonunun asla bu şekilde olacağını düşünmemiştim .Ve kitabın hakkını yemeyeyim kız karaktere bayıldım. Kız hemencecik onu kaçıran kişiye karşı hisler geliştirmedi ve asla kaçmaya çalışmaktan da vazgeçmedi dolayısıyla kızı sevdim .Aynı zamanda kitapta yazar doğanın sıcaklığını ve kapsayıcılığını insanlığın yapaylığı ve donukluğunu çok güzel işlemiş.Ty ve Gemma arasındaki yaş farkıyla Ty'nın benim tipim olmaması karakterler arasında bağ kurmamı zorlaştıra da ikiini de ayrı karakterler olarak beğendim.Yazarın dili akıcı ve sürükleyiciydi.Doğa, insanlığın plastikleşmesi, yalnız birinin aslında ne kadar da kendini anlayabilecek veya kendine benzeyen birine muhtaç olduğuyla ilgili müthiş bir kitaptı .TAVSİYE EDİYORUM.
Uzun süredir okumak istediğim bir romandı. Kitap uzun bir mektuptan oluşuyor. Gemma' nın mektubu.
Havalimanında bir adam tarafından kaçırılan, uçsuz bucaksız bir çölde yaşamaya mahkum edilen bir kız Gemma. Onu kaçıran adamla, çölde, çaresizliği ve korkusu ile Gemma' yı okumak zordu. Tyler ' ı ve yaptıklarını okumak ise daha zordu. Geçmişine bakınca Tyler' ı anlamak mümkündü. Sevgiden yoksun büyümüş, yalnızlık ile büyüyen Ty için Gemma bir yuvaydı. Onu sadece yanında tutmak istiyordu.
Tyler' ı iyileşmiş bir şekilde hayatta umuyorum.
İyi okumalar.
*Bu yorum hafif spoiler içermektedir.
Kitap uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı.Nihayetinde bugün okudum.Kitabı okurken pek beğenmedim aslında çünkü kız kendisini alıkoyan adama karşı derin duygular besliyordu :/ Daha sonra kitabı bitirdiğimde vay be dedim ve gerçekten okurken yaşamış olduğumu fark ettim.Sanki o çöle gittim , Ty'nin boyalarını gördüm , saplanan arabayı ve o son vedayı gördüm. Adam resmen bir akıl hastasıydı , okurken sinir oldum ama bir yerde kıza hastaneye gitmeyi teklif edince tamam dedim bu adam sevilmeyi hak ediyor.Deli evet bu su götürmez bir gerçek ama aynı zamanda kızın iyiliğini istiyor.Amacı asla onu zarar vermek değil.Ben kitabı sevdim dostlar , genç yetişkin ve dram seviyorsanız okuyun.